Marka nedir sorusuna en sık verilmiş
cevaplardan ikisi şudur;
·
Marka bir üründen fazlasıdır.
·
Ürünler fabrikalarda , markalar zihinlerde
oluşturulur.
Doğrusu ilk duyduğumda tam anlamlandıramadığım bu cevaplar zamanla yerli
yerine oturdu ve bir anlam kazandı. Bu tanımları ve kavramları nasıl
anlamlandırdığımdan yola çıkarak marka nedir sorusunu cevaplandırmaya
çalışacağım.
Aslında bir ürün ile markayı ayırt etmenin yolu çok
basittir. Bir isim geçtiğinde zihninizde
fiziksel ürünün dışında farklı çağrışımlar oluşuyorsa karşınızda bir marka var demektir. Birkaç örnekle açıklayalım:
·
Birinci örneğimiz çay sektöründen. Aşağıdaki iki
marka isminden hangisi daha yoğun çağrışımlara sahip olduğunu daha isimleri
okur okumaz anlayacaksınız;
o
BETA TEA
o
LİPTON
Doğal olarak Lipton sarı
kutusundan ve logosundan başlayarak markayla yaşadığınız temas noktalarında
oluşan onlarca çağrışımla zihninizde canlandı. Beta Tea ise bırakın
çağrışımları çok küçük bir grubun bilebildiği bir firmadır. (Bu arada Beta Tea’nin bir Türk
firması ve dünyanın en büyük çay firmalarından biri olduğunu hatırlatalım.
Sadece Türkiye’de yoğun bir pazarlama yapmıyorlar.)
·
İkinci örneğimiz spor ayakkabısı sektöründen.
o
Nike
o
Mekap
Yine Nike ismiyle birlikte zihninizde onlarca
çağrışım oluşmuştur. Spor ayakkabısı sektörünün lider markası olarak ürün özelliklerinden, kullanıcı imgelerine ve
reklamlarla oluşan kuvvetli çağrışımlara sahip bir markadır. Benim çocukluğumun
ideal futbol ayakkabısı olan Mekap’ın ise sahip olduğu tek çağrışım “PKK
ayakkabısıdır”. (Askerliğini Güney Doğu’da yapanlar bilir).
·
Benzeri bir örnek son derece basit bir marka sembolü olan
Apple’dan. Apple yaptığı başarılı pazarlama çalışmaları sonucunda o basit
ısırılmış elma logosunun etrafında çok kuvvetli çağrışımlar yaratmış
durumda. Tasarımcılarla özdeş bir
bilgisayar, yüksek fiyat, Premium bir ürün,
Steve Jobs, silikon vadisi, I phone- I pad ile bir üründen fazlası
olduğunu göstermiştir.
Üründen markaya
geçebilmek için ürünün fiziksel boyutunun ötesine geçmek şarttır. Bir ürün
fiziksel olarak ürünün kapsamı, özellikleri, kullanımı, kalitesi ve fiziksel
faydaları ile sınırlıdır. Pazarlamanın ürün çağında bu kapsam markalaşma için
yeterli iken günümüzde değildir. Fiziksel ürün kapsamı , markaya çok dar ve
sınırlı bir manevra alanı sağlar. Markalaşabilmek için bu ürünün etrafında
onlarca çağrışıma sahip bir algı bulutu oluşturmak şarttır. Bu çağrışımlar
kümesi şunlardan oluşur;
·
Kurumsal Çağrışımlar
·
Hedef Tüketici
·
Marka Kişiliği
·
Semboller
·
Marka&Müşteri ilişkisi
·
Duygusal Faydalar
·
Kişisel Faydalar
·
Kullanıcı İmajı
·
Orijin
·
Satış Kanalı yapısı
Yukardaki örneklerde de görüleceği üzere kuvvetli
markalar bu algı bulutuna sahip
markalardır. Marka ürünün ötesinde müşterisi için pek çok şeyin temsilcisi durumundadır.
Bu yorum bir markanın
nasıl oluşturulacağı sorusunun cevabını
da vermektedir. Marka oluşturma süreci üründen başlayarak markayı marka yapan
belirleyici, ayırt edici unsurlara doğru bir gelişme sürecidir. Bu unsurlar
başarılı bir şekilde ürüne eklenirse marka oluşur. Bu yapıldığında artık
elimizde bir üründen fazlası vardır.
Bu perspektif aynı
zamanda marka oluşturma sürecinde reklamın rolünü doğru teşhis etmemize
yardımcı olur. Markalaşmak reklam değildir derken kast ettiğimiz budur. Reklam
önemli bir mecra olmakla birlikte alternatif metotlarda değerlendirilmelidir.
Ve aynı zamanda her çağrışım reklamla yaratılamaz. Bu nedenle sadece reklamla sınırlı
bir markalaşma faaliyeti eksik kalacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder