28 Mayıs 2015 Perşembe

NASIL BİR SATIŞ MODELİNİZ VAR?

Daha önce de birkaç kitabını okuduğum Sn. İlhan Ürkmez’in “Satışı Anlamak” isimli kitabını incelediğimde bu iki kavramı görünce hemen kitabı aldım ve okudum. Her satış profosyoneline, yöneticisine ama özellikle KOBİ yöneticilerine tavsiye ederim. Benim farklı bir perspektifte çevresinde dönüp durduğum bu iki satış yaklaşımının çok başarılı bir şekilde sergilendiği bu kitap satış süreçlerinize bakışınızı değiştirecektir.


Satış konusunda ilk yerli kitaplarımızı  yazan Ali Kirman “Satışta Profosyonellik” kitabında “sipariş toplamanın/almanın” satış yapmak olmadığını ısrarla vurgulamıştı. İlk okuduğumda anlamadığım ama mesleki deneyimim ilerledikçe farkına vardığım çok önemli bir tespitti bu. İlhan Ürkmez işte bu yaklaşımı yıllar sonra daha da derinleştirerek bizim önümüze koymuş durumda.
Yurtdışından çevrilmiş veya kişisel deneyimlerle yazılmış da olsa yabancı kaynakların izlerini taşıyan satış kitaplarının hemen hepsi klasik bir satış anlayışını aktarır. Bu anlayış çok önemli ve temel bir anlayış olsa da bu kitapları okuyup sahaya çıkan satışçılar önlerinde farklı süreçler görünce şaşırmamaları elde değildir.
Çünkü bu kitaplar satışı tek boyutlu ve doğrusal bir bakış açısı ile alırken reel Pazar dünyasının çok boyutlu ve değişken sayısının arttığı bir satış sahası vardır. Peki bu kitaplarda eksik olan nedir?
Bu kitaplar birebir satışı ele alırlar. Oysa pratikte pek çok sektörde satış, satış kanalları üzerinden gerçekleşir ve satışçılar nihai müşterilerle nerdeyse hiç karşılaşmazlar. Distribütör, bayi, zincir mağaza, frenchise sistemini kullanan şirketlerin satışçıları geleneksel satış yapmaktan ziyade bu kanalların yönetimi ile uğraşırlar. Bu ise farklı süreçleri ve yetkinlikleri gerektirir. (Bu konularda ise Sn.Yaşar Eren ve Sn.Kemal İmrek dışında kalem oynatmış bir kişi bile yoktur.) Geleneksel satış teknikleri bu alanlarda birebir işlemez ve yeterli gelmez.
Hemen hemen hiçbir kitap  satılan ürün ve hizmetlerin  pazardaki konumunu ve marka gücünü ele almaz. Oysaki Pazar payı yüksek, marka itibarı olan, kanallarda yaygın, nihai tüketicilerin bildiği ve kullanım deneyimine sahip olduğu ürünlerin satışı kolay iken tersi ürünlerin satışı zordur. Birinci grupta  nerdeyse hiç satış yapılmaz. Zaten ürünü talep eden ve almaya hazır bir müşteriye sadece sipariş alma ve sevkiyat hizmeti verirsiniz. İkincisinde ise satış tekniklerini en başından sonuna kadar ısrarla kullanmanız ve yaratıcı enerjinizi de işin içine katmanız gerekir.
İşte İlhan Ürkmez tam bu aşamada birinci grup  satışı “talep karşılayan satış”, ikinci grubu “talep oluşturan satış” olarak tanımlayarak harika bir iş yapıyor.
Bu iki çerçeveye göre satış süreçlerinin nasıl olduğunu kitaptan okuyabilirsiniz. Ben bu iki kavramı farklı bir perspektiften destekleyeceğim.
Aslında sorumuz şudur? Satış, ne zaman “talep karşılayan” ne zaman “talep oluşturan” satış olur?

Pazar Konumu ve Marka Gücü Açısından;

Eğer ürününüz Pazar payı, marka bilinirliği ve algılanan kalitesi yüksek, , marka değeri olan, satış kanallarında yaygın, nihai müşterisinin  kullanım deneyimi sahibi olduğu ürün ise talebi karşılayan satış vardır. Bu durumda satışçı zaten hem satış kanalları hem de müşterileri tarafından istenen ve alınmaya hazır olan ürünler için sipariş toplayarak talebi karşılar. Ancak tersine marka bilinirliği olmayan veya düşük, Pazar payı zayıf, kullanım deneyimi olmayan ürünlerde “talebi oluşturan satış” vardır. Bu ürünleri satan satışçılar satış sürecinin en başından sonuna kadar bütün teknikleri kullanmak, yaratıcı, ısrarlı ve kararlı olmak durumundadır. Gerçek satışçılık budur. Ve talebi karşılayan satış ortamlarında çalışmış bir satışçı bu aşamada başarısız olmaktadır.
Zayıf markaların satışçıları hemen her zaman talebi oluşturmak durumunda kalırlar. Kazandıkları müşteriler ile bir süre sonra talebi karşılayan satış türüne geçiş yapsalar da bunun sürekliliğinin güvencesi yoktur. Müşteriyi her an kaybetme riski ile karşı karşıyadırlar. Bu nedenle hiç rehavete kapılmadan, talep oluşturma mantığı ile satış faaliyetini sürdürmelidirler.
Güçlü markaların satışçıları da her ne kadar pazarda yaygın da olsalar kendi markalarını kullanmayan müşteriler karşısında “talep oluşturmak” zorunda kalırlar. Çünkü bir şekilde rakip markaları kullanan tüketiciler her zaman olacaktır. Satış gelişimi ise bu tüketicilere satış yapılması ile gerçekleşecektir. İşte bu tür satışçıların zayıf oldukları alan genelde burasıdır. Talebi karşılayan durumunda olan satışçılar ne yazık ki zamanla körelerek konforlu alanlarında kalmayı tercih ederler ve yeni müşterilere gitmezler. Güçlü markaların açmazıdır bu. Güçlü markaların satışçıları yeni müşterileri karşısında “talep oluşturan satışçı” mantığı ile çalışmaları bir zorunluluktur.
Genelde B2C türü işler bu gruptadır. Kitlesel  satış ve tüketime dayalı her ürün bu gruba girer.

  • Hızlı Tüketim
  • Gıda
  • Motor Yağı
  • Akaryakıt
  • Kozmetik
  • Alkollü ve Alkolsüz içecek vb.

Ürün Teknolojisi ve Satınalma Süreçleri Açısından

Pazar konumu ve marka değeri her zaman önemli olmakla birlikte bazı ürünler de doğası gereği “talep oluşturan satış” vardır. İleri teknoloji gerektiren, satış fiyatları çok yüksek, satınalma kararının birkaç kademede verildiği ürünlerde ve hizmetlerde “talep oluşturan satış” sözkonusudur. Bu tür ürünlerde potansiyel müşteriler sadece marka itibarınız ile ilgilenmezler. Marka itibarınız en fazla kapıdan girmenizi kolaylaştırır. Spesifik ihtiyaçlar ve kompleks prosesler içeren ürünlerde bu niteliktedir. Ürününüzün ve hizmetinizin müşterinizin ihtiyaçlarını gerçek anlamda ve en uygun fiyatla karşıladığını kanıtlamak durumunda kalırsınız. Bu tür ürünlerde her zaman geriden gelen bir firmanın işi alma ihtimali vardır. Satış süreçlerinde değişken sayısı artar. Kuvvetli marka ve firma olmak avantaj sağlar ama sonucu garanti etmez. Bu nedenle bu tür ürünleri satan satışçıların “talep oluşturan satış” teknikleri konusunda kendilerini geliştirmeleri gerekir.
Genelde B2B türü işler bu gruptadır. Bu tür satışa örnekler;

  • Endüstriyel ürün ve hizmetler
  • Bilişim Sistemleri (yazılım ve donanım)
  • Filo Kiralama Şirketleri (otomobil)
  • Lojistik Hizmetleri vb.

Özellikle KOBİ’lerin “talep oluşturan” satış türüne daha yakın olduğunu düşünüyorum.  Bu nedenle KOBİ yöneticilerin satış faaliyetlerini ve satışçı istihdamlarını bu perspektiften değerlendirmelerini tavsiye ederim.

8 Mayıs 2015 Cuma

PERFORMANS ODAKLI BAYİ YÖNETİMİ NASIL YAPILIR?

Bayi yönetiminin en önemli konularından biri bayi performanslarının arttırılmasıdır.

Rekabetçi piyasalarda şirketlerin başarısı pazarlama faaliyetleri kadar bayi ağlarını yönetmede gösterdikleri becerilere bağlıdır. Bayi teşkilatını şirket stratejileri ve kurumsallığı içinde yönetmek, bu sırada çıkan çatışmaları çözmek ve üstüne bayi performansının sürekliliğinin sağlanması gerekmektedir.
Bu yazımızda bayilerinin performansını geliştirmek ve motivasyonlarını arttırmak isteyen şirketler için bir rehber sunacağım. Bayi teşkilatı olan veya yeni bayi teşkilatı oluşturmak isteyen şirketler için faydalı olmasını umuyorum. Tabi bu metodolojinin şirkete ve sektöre göre özelleştirilmesi gerekecektir. Şirketlerin bu konuda özgün ve özel çalışmalar yapacaklarından kuşkumuz yoktur.
Bayi performansının arttırılması hususu şirket-bayi ve bayi-müşteri arasındaki ilişki ve süreçler dikkate alınarak değerlendirilmelidir. Çünkü bayilerin motivasyonunu, şirketiyle olan ilişkileri kadar pazara/müşteriye yönelik süreçlerde etkilemektedir. Bu nedenle bayi yönetim süreçleri kadar bayinin pazara dönük süreçleride değerlendirilmelidir.
Şirket-bayi arasındaki ilişki ve süreçlerde motivasyon unsurları iki bakış açısı etrafında oniki boyutta değerlendirilebilir. Bayi-müşteri arasındaki süreçlerde yer alan motivasyon unsuruda bir bakış açısı altında üç boyutta toplanabilir. Bayi yönetiminde kullanılan teknikler ve politikalar bu boyutları dikkate alarak düzenlenmesi yeni fırsatlar yaratabilir.
Şirket-Bayi ilişkisi ve süreçlerinde motivasyon unsurları başlıca iki boyuttur;
  • Parasal Olmayan Motivasyon Unsurları
  • Parasal Motivasyon Unsurları
Bayi-müşteri arasındaki motivasyon unsuru tek boyutta değerlendirilmiştir;
  • Nihai müşterileri teşvik.
Şimdi sırayla bu unsurlar kapsamında neler yapılabileceğini inceleyelim;
PARASAL OLMAYAN MOTİVASYON UNSURLARI

Bayilerle iş dışı ilişkiler

Zannedildiğinin tersine ülkemizde parasal olmayan motivasyon unsurları parasal unsurlardan daha önemlidir. Sosyal ilişkilerin çok kuvvetli olduğu, bir aileye, gruba bağlı olmanın duygusal tatminini önemseyen kültürel yapımız iş hayatınıda etkilemektedir. Bayiler için temsilcisi oldukları şirketler ve şirket temsilcileri ile olan ilişkileri önemlidir. Özellikle marka gücü yüksek ve itibarlı şirketlerde bu ilişki bayiler için aynı zamanda bir sosyal statü sembolüdür. Koç Topluluğu şirketlerinin bayilerinde mutlaka, bayi ile Koç ailesinin bir üyesinin fotoğrafını mağazalarda görürsünüz.
Bu kapsamda şirket temsilcilerinin (patronlar ve üst yönetim düzeyide dahil) bayilerle iş dışı zamanlarda bir araya gelecekleri faaliyetler planlanmalıdır. Birlikte futbol maçlarına gitmek, yurtiçi ve dışı geziler yapmak, bayilere dönük sertifika programları düzenlemek gibi örnekler arttırılabilir.

Ana şirketin temsilcisi

Bayilerin fiili yönetiminde rol alan satış temsilcisi ve müdürünün niteliği ve kalitesi bayi motivasyonunu etkilemede önemlidir. Bir bölgede satışçı değişimleri yaşandığında yeni satışçı ile bayi motivasyonunda artış ve azalışlar yaşandığı bir gerçektir. Şirket ile bayi arasındaki ilişki, satış ekibi üzerinden gerçekleşir bu nedenle satış ekibinin kalitesi ve vasıfları bayi motivasyonunu etkilemektedir. Satış deneyimi yüksek, ürüne, şirketine ve sektörüne hakim, beşeri ilişkileri kuvvetli, çatışmaları çözme konusunda becerikli bir satış ekibi bayilerin başarısına pozitif etkide bulunacaktır. Türkiye’de bayi motivasyonu konusunda yapılan ampirik bir araştırmada satış temsilcisinin niteliğinin en yüksek değere sahip teşvik edici çıkması anlamlıdır*.

Bayilerle yapılan sözleşmelere sadakat

Sözleşmeler ana şirket ile bayi arasındaki ticari ilişkinin hukuki zeminidir. Prensip itibari ile ana şirket sözleşme hükümlerinde kendini avantajlı kılacaktır ancak bu durumda dahi bayilerin kazançlarını kollaması bayiler için önemlidir. Şirketin sözleşme hükümlerine uyum konusunda özeni ve keyfi tutumlardan kaçınması bayinin güvenini perçinler ve işe bağlılığını arttırır. Şirketler daha kolay kazançlar adına sözleşmeye aykırı olarak bayiyi atlatacak uygulamalara girmesi ilişkiye büyük zarar verir ve bayi kayıpları yaşanabilir.

Kurumsal hizmetler

Ana şirketin genel olarak kurumsal düzeyi ve bayi ile olan ilişki süreçlerinde (ürün-para-bilgi akışı) kurumsallığı bayileri etkilemektedir. Bu süreçlerin kişiye bağımlı olmaktan çıkarılması, kurumsallaşmış sistemlerle yönetilmesi bayilerin en önemli beklentileri arasındadır. Bu alanda ekipman-malzeme-yazılım, insan kaynağı yatırımı yapılması ve işleyen bir sistem kurulması bayi motivasyonunu arttıracaktır.

Üretici işletmenin profesyonel aktiviteleri

Bu konu çok geniş olarak değerlendirilmelidir. Ana şirketin pazarlama iletişimi (PR-reklam, sponsorluklar vb) , sektörel fuarlara iştirak, yurtiçi ve yurtdışı sektörel networklere dahil olma, ulusal ve uluslararası kalite sertifikasyonlarına sahip olma gibi ana şirketin pazardaki konumunu kuvvetlendirecek her türlü aktivite bayiler tarafından istenen ve motivasyonlarını etkileyen bir husustur.

Bayilere yönelik sadakat programları

Yoğun rekabet şartları altında bayilerde bir rekabet unsuru haline gelmektedir. Bazı sektörlerde bayi transferleri artık bir vakadır. Bu nedenle bayilerin şirketine sadakatini arttıracak programlar planlanmalıdır. Yeni müşteri kazanımı ve iş hacminin geliştirilmesi karşılığında bonuslar verilmesi, bayilere şirket kimliği verilmesi, bayilerin bayilik sürelerine bağlı ekstra kıdem primi gibi uygulamalar bayilerin sadakatını arttıracak uygulamalardır.

Eğitim toplantıları

Bayilerin ticarethanelerini daha iyi ve efektif yönetimi iki taraf içinde olumlu sonuçlar verir. Bu nedenle bayilerin işlerini daha iyi yapmalarını sağlayacak işletmecilik (yönetim-finans-satış-pazarlama) ve kişisel gelişim eğitimlerinin şirket tarafından verilmesi bayi motivasyonlarını ve sadakatını olumlu etkileyecektir. Farklı eğitim ve tecrübe seviyesindeki bayilere ihtiyaçları yönünde uygulanacak eğitim programları bayiler için bireysel düzeyde gerçekleştiremeyecekleri kurumsal bir destek olacaktır.

Veri tabanı desteği

Burada kastettiğimiz bayilere bölgelerindeki potansiyel müşteriler ilgili ampirik verilerin sağlanmasıdır. Özellikle nicelik itibari büyük kümelerden oluşan potansiyel müşterilerin sistematik olarak şirket tarafından tespit edilmesi ve bayilerin kullanımına sunulması bayiler tarafından talep edilen bir destektir. Aygaz’ın pazarlama grubunda iken bayi bölgelerinde ev ve işyeri abone envanteri yaparak potansiyel müşterileri tespit eder ve bayilerle paylaşırdık. Bayilere rekabette avantaj kazandıracak bu tür çalışmaların programlanması hem şirket hem bayi açısından olumlu sonuçlar doğuracaktır.

PARASAL MOTİVASYON UNSURLARI

Maddi ödüller

Bayiler sonuçta ticarethanelerini işletirken kar marjını arttıracak veya masraflarını düşürecek her türlü desteğe öncelik verecektir. Bayiler için gerçekleştirilebilir satış hedeflerine bağlı performans primleri, bayiye özel promosyonlar, alternatif ödeme metotlarının uygulanması, reklam ve tanıtım çalışmalarına maddi destek, kira desteği gibi çeşitli programlar uygulanabilir.

Bayilere özel pazar bölümü ayırma

Bayiler için önemli bir hususta kazancını güvence altına alacak bir Pazar bölümünün şirket tarafından sağlanmasıdır. Bayiler söz konusu bölgede tatmin edici bir kazancın garanti edilmesini beklemektedir. Fakat bölgesel münhasır bayiliğin, bayileri rehavete sürükleme riski vardır. Şirketler aynı zamanda bayiler arasında rekabet yaratmak durumundadır. Bu hassas dengenin yakalanması şirketlere düşer. Hakkaniyetli politikaların izlenmesi, sözleşmelerde münhasırlık hakkını vermeden bayinin kollanması bir çözüm olabilir.

Sürekli bilgilendirme

Bayiler nihai tüketiciye ulaşan son halkadır. Bayiler şirket, ürün ve hizmetler hakkında tüketiciye bilgi aktarmada ve bilgi sağlamada önemli bir unsurdur. Bayiler açısından bu bilgilendirme süreçleri konusunda kuvvetli destekler sağlanması (broşür, katalog vb) ve gerektiğinde ana şirkete ulaşma ve ihtiyaç duyduğu bilgiyi alma çok önemlidir. Bu hizmetlerin sağlanması bayiler için önemli bir değerdir.

Bayilere finansal destekler

Bayiler işine yatırım için sermaye ihtiyacı duyduğu zaman şirketin destek sağlaması önemli bir motivasyon unsurudur. Araç, mağaza, yazılım, ekipman yatırımı gibi konularda şirketin uzun vadeli ve/veya düşük faizli (hatta 0 faizli) kredi kullandırması, şirketin bayileri için bankalarla özel anlaşmalar yapması, bayiler için tedarikçi niteliğinde olan şirketlerle özel destekler sağlanması gibi programlar bu aşamada düşünülebilir.

NİHAİ MÜŞTERİLERİ TEŞVİK

Kampanyalar

Bayilerin işe ilgisini ve bağlılığını arttırarak, motive edici bir unsurda kampanyalardır. Kampanyadan kastımız satışı geliştirecek, ürün satışını arttırmaya dönük yapılacak aktivitelerdir. Bayileri satışa hazırlayacak kanal promosyonları ve bayilerden tüketiciye malı akıtacak olan tüketici promosyonları bu kapsamda değerlendirilmelidir. Bayilere daha iyi fiyatlardan alma veya daha uzun vadeli ödeme imkanı verecek satış kampanyalarıda bir motivasyon unsuru olabilir.

Satış kolaylaştırıcılar

Bayilerin satış süreçlerine katkıda bulunacak ve bayinin müşterilere tanıtımını gerçekleştirecek faaliyetlerdir. Bayinin ana şirketin bölgedeki temsilcisi ve tedarikçisi olduğunu web vb. kanallar üzerinde duyurması, şirketin bayi ile birlikte ortak pazarlama programları uygulaması, ürün iade veya para iade garantisi bu kapsamda düşünülmelidir.

Numune (Örnek ürün) verme

Ana şirketin ürünlerini tüketicilere fiilen tanıtıcı ve tüketicide alım kararına ilişkin riskleri minimize edecek , satın almadan önce ürün deneyimi yaşatacak deneme amaçlı kullanım veya numune dağıtımı bayiler tarafından önemli bulunur ve talep edilir.
Not; Bu yazıyı hazırlarken Afyon Kocatepe Üniversitesi Öğretim Üyesi olan Sn. Şuayip Özdemir’in “Dağıtım Kanalında Bayileri Motive Etmenin Belirleyicileri: Ampirik Bir Analiz” (Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (9) 2005 / 1 : 115-138) yazısından yararlandım. Bu yazıdan beni danışmanlığını yaptığım Likya Yazılımın Genel Müdürü Sn. Suha Onay haberdar etti. İnternet ortamında bulunabilen bu çalışmayı özellikle satış ve pazarlama yöneticilerinin okumasını tavsiye ederim. Hocama haksızlık yapmamak için çoğu detayı burada aktarmadım .Özellikle hangi faktörün bayiler açısından daha değerli olduğuna dair ampirik veriler çalışmada mevcut. Yazıyı internetten bulamayanlar benden temin edebilirler. Bu vesile ile Sn Şuayip Özdemir’e sektörden birisi olarak teşekkürü borç bilirim. Bu değerli çalışmaya ulaşmamı sağlayan Sn. Suha Onay’a ayrıca teşekkür ederim.

Krizde Satış Gliştirme

 KAZANMA STRATEJİSİ  Rekabet dünyasında stratejiden kastedilen "kazanma stratejisi"dir. A.G. Lafley  #Kazanmakiçinoynamak  kitabın...