ORTA ÖLÇEKLİ İŞ SAHİPLERİ İÇİN BİR REHBER
Marka ve pazarlama yönetiminin inceliklerini
anlatmaya çalışırken bazı şeyleri gözden kaçırdığımı fark ettim. Bende bu
teknikleri sofistike bir şekilde anlatıyordum. Şimdi ise son yazımda
bahsettiğim “Süslü Kasap” örneğinden yola çıkarak markalaşmanın kurallarını en
basit şekilde anlatmaya çalışacağım.
İşte size basit bir markalaşma stratejisi;
·
İş alanınızı tanımlayın: Esas olarak ne
yapıyorsunuz? Yaptığınız işi basit bir iki cümle ile ifade edemiyorsanız
tanımınız yanlış demektir. Bir iki cümle ile ifade etmeye çalışın.
·
Ürün ve hizmetlerinizi rakiplerinizden ayıran
şeyleri tanımlayın: Basitçe rakiplerinize göre neyi en iyi yaparsınız? Gerçekten
en iyi olduğunuz şeyleri tespit edin.
·
Müşterilerinize sunduğunuz değerlerden hangisi
diğerlerine göre üstündür: Rakiplerinizden
daha iyi olmanız yetmez iyi olduğunuz şey müşterileriniz içinde önemli olmalıdır. Müşterileriniz için önemli olan
yönlerinizden hangisinin diğerlerinden
daha üstün olduğunu belirleyin.
·
Marka vaadinizi oluşturun: İşinizde en iyi
yaptığınız,en iyi olduğunuz ve müşterinizin en çok önemsediği şeyi “marka
vaadi” haline getirin. Bu vaad sizin müşterinize ürün ve hizmetinizle ilgili
verdiğiniz bir söz olacaktır. Bu nedenle tutamayacağınız sözleri vermemeye
dikkat. Marka vaadinizi basit bir cümle ile ifade edin. “İzmir’in en iyi
kasabından evinize” bu kadar basit.
·
Bu çalışmanızın ışığında bir web sitesi
hazırlayın. Web sitesi janjanlı olmak zorunda değildir. Zaten janjanlı
sitelerin işe yaramadığı ortak bir kanıdır. Sizin üstünlüğünüzü ve marka
vaadinizi öne çıkartacak basit ama işlevsel bir site yaptırın.
·
Google ve Sosyal Medyayı iletişim ve tanıtım
için kullanın. Bunun için ya profosyonel destek alın ya da kendiniz yapın.
Google ve Sosyal Medya reklamları
zannedildiği kadar zor değildir. Biraz araştırma ve çalışma ile yapılabilir
durumda.
Bir ürün ve hizmette “en iyi
olmak” her zaman arzu edilir ve dikkati çeker. Ancak zaten en iyisi olduğunu
iddia eden firmaların olduğu bir ürün sınıfında pek dikkati çekmez. Ama bunun olmadığı bir ürün/hizmet sınıfında hala çekici bir vaat olabiliyor. Bu nedenle
“Süslü Kasap” “İzmir’in En İyi Kasabı” dediğinde bazı tüketicilerin dikkatini
çeker. Hiçbir tüketici kasap kasap dolaşarak en iyi kasabı bulmaya çalışmaz. En
iyisi olduğunu iddia eden bir kasap
gördüğünde etini oradan alır. Eğer ürün ve hizmet deneyimi, vaadi destekliyorsa
alışveriş süreklilik kazanır. Bir süre sonrada tüketiciler sadık müşteriler haline gelir. Aksi durumda alışveriş
kesilir.
Süslü Kasap’ın farkı bildiğim kadarı ile en iyi olduğunu iddia
eden ve bunu duyuran ilk kasap olmasıdır. Daha iyi kasaplarda olabilir. Ama bu
duymadığınız sürece ne önemi var ki.
Bu basit çalışmaları yapmak
göründüğü kadar basit olmayacaktır. O basit vaat cümlesine ulaşmak hiçde kolay değildir. Bu nedenle bir bilene
danışmanız yerinde olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder