SATIŞ RİSKİNİ NASIL
YÖNETMELİ?
Satış faaliyetinin en önemli
aşamalarından biri satış riskinin yönetimidir. Katıldığım satış eğitimlerinin
ve okuduğum satış kitaplarının hiçbirinde
bu konuda bir bilgiye
rastlamadım. Her şirketin ve sektörün kendine göre bir risk yönetimi anlayışı vardır.
Ticari risk iyi yönetilirse rekabetçi avantaj sağlayabilir tersine olursa
firmanın sonunu getirir. Bu nedenle satış yapmak kadar önemli bir konudur.
Eğer vadeli satış yapılan bir piyasada
çalışıyorsanız ticari risk taşıyorsunuz demektir. Günümüzde peşin , çok kısa
vadeli ve teminatlı çalışan sektör yok denecek kadar azdır. En azından ben
görmedim. Peşin çalışmayan veya riski karşılığı birebir teminat güvencesi
almamış her firma riskle karşı karşıya demektir.
Ülkemizde bayilik kanalı ile çalışan firmaların
bayilerinden teminat güvencesi almaları genel bir kuraldır. Firma, bayilik verirken teminatı bir şart olarak
koyar ve tanınan vade karşılığı oluşan risk için teminatı daha baştan alır.
Bayinin iş hacmi bu teminat sınırları içerisinde çevrilmeye çalışılır. Genel
prensip riskin teminatı aşmamasıdır. Bayi
teminatını ticari riske eşit olarak alan
ve bu prensibi titizlikle uygulayan firmalarda genelde pek sorun yaşanmaz.
Sorun teminatsız çalışılan veya teminatın üstünde risk oranı tanımlanan
sektörlerde yaşanır.
Bazı firmalar bayilerine veya
müşterilerine teminatlarının üzerinde belli bir katı kadar risk tanımlarlar. Bu
oran genelde bayi/müşterinin ticari kredibilitesi oranında olur. Ticari
kredibilitenin belirlenmesi için piyasa istihbaratı ve/veya firmanın mali
tablolarının analizinden faydalanılır. Bu tür firmalarda genelde çok kuvvetli
kredi kontrol bölümleri vardır. Satış cirolarının ve risklerinin yüksek olduğu
(akaryakıt gibi) sektörler genelde böyle çalışırlar.
Fakat pek çok sektörde firmalar müşterileri ile teminat güvencesinden yoksun
çalışırlar. Bunun tek nedeni vardır; rekabet. Her durumda mal satmaya hazır
alternatif bir firma varsa müşteriniz karşısında teminatı dayatamazsınız. Zaten
müşterinizde vermez. Bu nedenle ticari riski alarak çalışmak durumundasınızdır.
Ticari riskin kendisi değil,
kontrol edilmeyen ve yönetilmeyen ticari risk
tehlikelidir. Bu nedenle yüzlerce müşteri ile vadeli ve özellikle açık
hesap çalışan firmaların kuvvetli bir risk yönetim modeli kurmaları
gerekir. Aşağıda bu modelin
elementlerini ve süreçlerini açmaya çalışacağım.
Öncelikle ticari riski tanımlamak
istiyorum; açık hesap ile vadesi gelmemiş ileri vadeli çek ve senetlerin
toplamı ticari riski oluşturur. Eğer varsa vadesi geçmiş ve karşılıksıza düşmüş
çek ve senetlerde bu toplama eklenir. Bazı sektörlerde ileri vadeli çek ve senetler riske dahil
edilmez. Ancak bu yaklaşım doğru değildir. Para kasaya girmediği sürece risk
altındasınız demektir.
Benim önereceğim metodun mantığı
şudur;
·
Risk limitini doğru tanımla
·
Müşteriyi mümkün olduğunca bu limitler dahilinde
çalıştır
·
Her siparişte
risk kontrolünü yeniden yap
·
Risk kontrolü yapmadan mal sevketme
·
Risk limitinin üstüne çıkmak gerektiğinde , bu
kararı müşteri performansına dayandır.
Peki hangi şirketler bu sistemi
uygulamalıdır? Her şirket uygulayabilir ama özellikle geniş bir satış ekibine , fiyatları ve karlılıkları değişkenlik gösteren
onlarca üründen oluşan bir portföye ,yüzlerce müşteriye sahip firmaların mutlak surette risk
yönetimini uygulamaları gerekir. Bu
durumda risk kontrolü müşteri bazında ve her bir sipariş için yapılması
firmanın faydasınadır.
Sürecin adımları ise şöyledir;
·
Müşteri risk limitinin tanımlanması
o
Müşteriye tanıdığınız vade içerisinde yapacağı
alım miktarı riskin limitidir. Ancak yeni müşterilerde mutlaka bunun yarısı
alınmalıdır. Müşteriyi tanıdıkça limiti arttırmak daha güvenlidir.
·
Sipariş
Onayı
o
Satış ekibinden gelen siparişler fiyat ve vade
kontrolünden (satış müdürü yapar) sonra muhasebe tarafından kontrol
edilmelidir. Muhasebe bu kontrolde sadece limit aşımını değil, müşterinin ödeme
performansını değerlendirmelidir. Ortalama ödeme vadesi, açık hesabın miktarı
ve kapama süresi hatta ortalama fiyatı gibi faktörleri dikkate alarak bu onayı vermelidir. Risk
limitini aşmıyor olsa dahi açık hesabı müzmin hale gelmiş, ortalama ödeme
vadesi tanımlı vadeden çok uzun olan müşterilerin siparişi de
reddedilebilmelidir.
o
Siparişin onayı satış departmanına
bırakılmamalıdır. Bu onay yetkisi satış kaygısı duymayacak olan muhasebe veya
kredi kontrol ekibine verilmelidir. İki ekip arasında mutlaka çatışma
çıkacaktır. Bunun çözümü ise iyi yönetim ve iyi yöneticilerdedir.
·
Sevkiyat
o
Tüm kontrollerden geçmiş ve onaylanmış
siparişler sevk edilmelidir.
Fakat işler her zaman bu sürece
uygun yürümez. Bazen (aslında çoğunlukla)
satış ekibi onaylanmayan siparişler için bastırır. Satış baskısı,
rekabetçi şartlar, satış ekibinin iş
hırsı, müşteri hatırı vb. nedenlerden dolayı bu kuralın zorlandığı anlar olur.
Çünkü satış ekibi satışı yapmaktan mesuldür ve doğru/yanlış risk almaya
muhasebeden daha yatkındır. Muhasebe ekibi satışçıların bu eğilimini
dengeleyici bir işlev görmelidirler. Bu nasıl yapılır?
Eğer risk limiti tek değerlendirme kriteri olursa
müşteri kaybı ve satış kaybı yaşanır. Bu nedenle risk limitinin aşılması
gerektiği durumlarda ekip yöneticileri ile birlikte şu değerlendirme
yapılmalıdır.
·
Müşterinin ortalama ödeme vadesi
·
Müşterinin ortalama fiyatı
·
Ürün kompozisyonu vb
Bu faktörlerde karnesi pozitif
olan müşterilere pek ala limitin üstünde satış yapılabilir. Kuşkusuz bir risk
vardır ama zaten satış yönetimi aynı zamanda risk yönetimidir. Bu nedenle satış
ekibinin sadece iyi satış yapması değil riski doğru bir şekilde yönetebilmesi
gerekir. (Bu üç kritere siz ilaveler yapabilir veya eksiltebilirsiniz. Önemli
olan müşterilerin ödeme performansını ölçecek kriterlerin kullanılmasıdır)
Kritik bir konu risk limitinin
neden aşıldığının anlaşılmasıdır. (Ödeme performansı düzgün olup) Satış
performansı artışına bağlı olarak oluşan risk artışı ile ödeme disiplinsizliği nedeniyle olan risk
artışı birbirinden ayrılmalıdır.
Bu şekilde ticari riski, stratejik değeri olan müşteriler
için alabilirsiniz. Satış performansı yüksek, bu nedenle şirketi geleceğe doğru
taşıyacak olan müşteriler için kontrollü riskler alınabilmelidir. Bu kontrol
metodolojisi ile harcıalem müşterilerle, stratejik değeri olan müşteriler
ayrılarak ticari risk ikincisi lehine alınacaktır.
Bu modelin uygulanması için
olmazsa olmaz bir şart vardır; Şirkette iyi bir bilişim sistemi (ERP,CRM
vb) olmalıdır. Bu sistem olmadan hata
yapma olasılığı artar. Para batırma garantidir. Bu nedenle parayı batırmak
yerine iyi bir yazılıma yatırılması tercih edilmelidir.
İkinci bir şartda risk
yönetiminin satış ekibi tarafından sindirilmesidir. Şirket risk yönetimini eğer
bir iş kültürü haline getirerek satış ekibine benimsetemezse en iyi sistemler
bile fayda getirmeyecektir. Bunun içinde satış ekibi her ne pahasına olursa olsun satış değil
katma değerli satış anlayışı ile yetiştirilmelidir. 28.04.2013
Faruk Bey merhabalar, yazının sizin tarafınızdan yazıldığının farkında olmadan iş arkadaşımın yazdığını düşünerek paylaşmıştım, derhal kaldırıyorum kusura bakmayın. Teşekkürler, iyi çalışmalar.
YanıtlaSil