BÜTÜNÜ GÖRMEDEN İŞİNİZİ BÜYÜTEMEZ VE YÖNETEMEZSİNİZ!
Pazarlamada, pazara dair bütünü göremeden ne strateji geliştirebilir ne de işinizi yönetebilirsiniz. Pazarlama stratejisi geliştirebilmek için pazarı, rakipleri ve rekabetin dinamiğini, satış kanallarının şekli ve rolünü, müşterilerin ihtiyaçları ve beklentileri ve ürünün özellikleri, güçlü zayıf yanlarının hepsini, hem ayrı ayrı hem bir ve aynı anda görebilmek gerekir. Her bir detayı, parçayı bütünü ile ilişkisi ve bağlantısı içinde kavramaya bütünü görmek diyoruz. Görünenin ötesine geçmek, yüzeyin derinliklerine inmek böyle mümkün olur. Pazarınıza bütünlüklü bir şekilde bakınca "manzaranın tamamı görülür, belirsizlik azalır algı değişir, daha akılcı ve gerçekçi olunur, alternatif çözümler bulunur, çıkmaz sokaklardan çıkış yolları bilinir, yeni fırsat ve ilerleme imkanı doğar" Bu görme gözle değil zihinle olur. Pazarlama stratejisti, bütün değişkenleri zihninde kavrayarak, kıyaslayarak, değerlendirerek potansiyeli, zayıflıkları, fırsatları, avantajlı yanları tespit eder ve yol haritasını oluşturur. Yapılan tespitler ve yol haritası doğru ise başarılı olunur. Tespitler ve yol haritasının doğruluğu ise stratejistin bilgisine, tecrübesine, know-how'unun derinliğine bağlıdır. (Parantez içindeki ifade değerli hocamız EROL AZAKLI'dan alıntıdır)Türkiye’nin Bayi Yönetimi ve Yeni Bayi Yapılanması Konusunda Hizmet Veren İlk ve Tek Danışmanlık Firmasıyım. Odaklandığım danışmanlık hizmetleri; Satış Yönetimi, Kanal Stratejisi, Yeni Bayi Yapılanması ve Bayi Yönetimidir.
dijital pazarlama etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dijital pazarlama etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
20 Aralık 2022 Salı
19 Nisan 2013 Cuma
PAZARLAMADA DİJİTAL PLATFORMLAR VE SOSYAL MEDYANIN
YERİ
GİRİŞ
Dijital pazarlama konusu son 5-6
yılda hızlı bir şekilde gelişti ve gündemimize girdi. Benim gibi konvansiyonel pazarlamaya mensup
kişilerin pek üzerinde durmadıkları hatta ciddiye almadıkları bir konu oldu.
Ancak işler pek öyle değil. Çeşitli vesilelerle dijital pazarlama konuları
önüme geldi ve ben de ilgilenmek durumunda kaldım. Her seferinde bir yönünü
anladığım bu konunun şifrelerini çözmek benim açımdan kolay olmadı. Çünkü ciddi bir bilgi birikimi ve bir o kadar da bilgi
kirliliği var. Konuyla ilgili çok iyi siteler ve bloglar olmakla birlikte
bunlara ulaşmanız biraz şansa kalmış. Ciddi bir mesai ile yoğun bir araştırma yapmanız şart.
Bir tespitimde web sitesi ve
bloğu olan dijital pazarlama
uzmanlarının nerdeyse hepsinin bilişim
kökenli olmasıdır. Hiçbir konvansiyonel pazarlamacının bu alana yönelmemiş
olması da çok ilginç. Demek ki çoğumuz çalışmaktan başımızı kaldırıp dünyada ne
oluyor diye bakamıyoruz.
Konvansiyonel pazarlamacıları
dijital pazarlamaya olan ilgisizliğinin bir kanıtı da iki önemli pazarlama
danışmanının (Güven Borça ve Murat Şaylan) bu konularda kalem oynatmamış
olması. Bloglarını incelerseniz bir tane bile yazı olmadığını görürsünüz.
Dolayısı ile dijital dünyanın
şifrelerini çözüp iş adamlarına, şirket
yöneticilerine, pazarlama ve satış profosyonellerine onların dili ile anlatacak
bir kişi bile yok. Durumdan vazife çıkarıp bu işi ben üstlenmeye karar verdim.
Fatoş Karahasan’ın “Taşlar
Yerinden Oynarken Dijital Pazarlamanın kuralları” isimli kitabı bu yönde
atılmış önemli bir adım. Dijital pazarlamayı kullanın veya kullanmayın ama her
iş adamı ve pazarlama&satış profosyonelinin okuması gereken bir kitap. Bu yazı için çalışırken başucu kitabım oldu.
İŞ MODELİ VE İNTERNET
Dijital platformlar ve sosyal
medya pazarlamasını (bundan sonra kısaca dijital pazarlama) şirketinizin genel pazarlama süreçleri içinde yerli yerine oturtmanıza yardımcı
olmaya çalışacağız. Ancak öncelikle cevaplanması gereken ilk soru internetin iş
modeliniz içindeki yerinin ne olduğudur? İş modeliniz ve işiniz internet
dışında da var olan bir iş midir yoksa sadece internet platformu üzerinde
çalışan bir iş midir?
İnternetin hayatımıza girmesi ile
birlikte yepyeni markalar ile tanıştık. Bu markaların bir kısmı internet
üzerinden servis sağlayıcı hizmeti veren markalar;
Google: Arama Motoru
MSN: Anında Mesajlaşma Servisleri
Hotmail: Web tabanlı e-posta servisi
Facebook: Sosyal İletişim
YouTube: Video Paylaşımı
Blogger: Bloglar
Yahoo: Web tabanlı e-posta servisi
SlideShare: Dosya Paylaşımı
Twitter: Mikroblog
Skype: İnternet üzerinden görüntülü konuşma
Bu markalar internet üzerinden
servis hizmeti vererek internet ortamını kullanılışlı hale getirmektedirler.
Aynı zaman da özgün bir iş modeli ile bu hizmetlerinden para da kazanırlar.
İkinci bir grup marka (lar) internet platformu
üzerinde çalışan hizmetler üretmektedirler. Bu markaların en önemli özelliği
internet dışında bir hizmet üretiminin olmamasıdır. İş modelleri internet
üzerinden çalışır. Yalnız ve yalnız internette görürsünüz onları. Bunların bir
kısmı internetin erken dönemlerinde
konumlanarak markalaşmayı başarmışlardır.
Kariyer.net: İnsan kaynakları (eleman arayan
şirketleri iş arayanlara duyurur)
Cvyolla.com: İnsan kaynakları (iş
arayanları eleman arayan şirketlere duyurur)
Sahibinden.com: küçük ilanlar
Gittigidiyor.com: açık arttırma
Hepsiburada.com: e-ticaret
Grupana: fırsat sitesi
Amazon.com: kitap satışı (USA)
İdefix.com: kitap satışı (Türkiye)
Cimri.com fiyat araştırma sitesi
Yemeksepeti.com: yemek siparişi
Her markanın alternatifi olsa da
bunlar ilk aklıma gelenler. Bana göre
markalaşmanın kuralları internet platformu üzerinden de işlemeye devam ediyor.
Görüldüğü gibi bu markalar alanlarında internette ilk iş modelini oluşturup jenerik hale gelmiş markalar.
Hürriyet’in Yenibiriş.com’u arkasındaki gazete gücüne rağmen kariyer.net’in
gücünü geçememiştir.
Üçüncü grup esas olarak internet
dışında çalışan iş modeline sahip olup
şubeleri, bayileri, satış kanalları ile pazarda faaliyet gösterirken internet
platformunu da alternatif bir satış kanalı olarak değerlendiren
markalardır. Bu firmalar/markalar mevcut
iş hacimlerini internet üzerinde geliştirmeye çalışırlar. İnternet platformu
üzerinden de ticaret (e-ticaret) yaparak gelir elde ederler. Bankalar, elektronik
mağazaları (teknosa, vatan) , ayakkabı mağazaları (flo) vb. Bu firmalar
internetsiz bir dünyada da çalışmaya devam edecek firmalardır.
Dördüncü grup firmalar internet
platformu dışında varolan , internet platformu üzerinden bir ticaret/gelir
modeline sahip olmayıp ama internet üzerinde özellikle web siteleri aracılığı
ile varolan şirketlerdir. Bu firmalar için internet platformu daha çok bir
iletişim mecrası işlevi görür. Dijital pazarlamada daha çok bu firmalar için
konuşulur( mu?).
Dolayısı ile bir iş sahibi ve
pazarlama profosyoneli olarak dijital pazarlama konusu üzerinde çalışırken
öncelikle iş modelinizi değerlendirerek işe başlamalısınız.
·
İnternet platformu üzerinden bir servis
sağlayıcı hizmeti mi vereceksiniz? (mynet bu konuda bir Türk firması olarak
girişim yaptı)
·
İnternet üzerinden çalışan bir iş mi
kuracaksınız?: (Bu konuda yeni girişimler ve markaların doğması ihtimali var.
Konsept bazlı düşünme ve segmentasyon modelleri ile yeni markalar oluşturulabilir.
Örneğin sadece yöneticilere özel bir insan kaynakları sitesi, kariyer.net bu
alanda tıkanmış durumda)
·
Hali hazırda sürdürdüğünüz işinizi internete
taşıyarak bu platform üzerinden e-ticaret mi yapacaksınız?
·
Marka değerinizi geliştirmek, yeni müşterilere
ulaşmak, hedef tüketicilerinizle buluşmak için bir iletişim platformu olarak mı
kullanacaksınız?
Dijital pazarlama
tekniklerinin bu iş modelleri için
ortaklaştığı ve farklılaştığı alanları vardır. Dijital pazarlama tekniklerini
öğrenirken ve değerlendirirken mutlaka iş modelinizi göz önünde
bulundurmalısınız.
İnternet üzerinde servis
sağlayıcı hizmeti vermek çok kuvvetli teknolojik birikim, altyapı ve sermaye
gerektirdiği için bu konuyu değerlendirme dışı bırakacağım. Ülkemiz
şirketlerini diğer üç konunun daha çok ilgilendirdiğini düşünüyorum.
İNTERNET ÜZERİNDE ÇALIŞAN BİR İŞ KURMAK
İnternet dışında yapılagelen
hemen hemen her türlü hizmetin internet versiyonu kurulabilir.
·
Gazeteler şirketlerin personel arayışlarını
yayınlarken kariyer.net bu alana girerek pazarı kendine çevirmiştir. Ve
takipçileri de peşi sıra gelmiştir.
·
Yine gazeteler emlaktan otomobile kadar her
türlü ürünün satış duyurularında tek mecra iken internetten sonra
sahibinden.com bu konuda en önemli ve tek referans sitesi olmuştur. Bugün ev
kiralayacak veya kiraya verecekseniz ilk önce sahibinden.com’a bakarsınız.
·
Yemek siparişi için en yakınınızda ve telefonunu
bildiğiniz bir lokantayı ararken yemeksepeti.com ile daha geniş bir seçenekle
sipariş verebilirsiniz.
·
Veya tiyatro, konser bileti almak için gişelere
gitmek yerine biletix.com’dan alabilirsiniz.
·
Herhangi bir şekilde satabileceğiniz ürünleri
sadece internet üzerinde kuracağınız bir e-ticaret sitesi ile satabilirsiniz.
İdefixe.com, hepsiburada.com vb.
Veya daha önce olmayan yepyeni iş
modelleri de internet sayesinde kurgulanabilir.
·
Kullanılmış ve elden çıkarmak istediğiniz her
türlü ürünü internet üzerinden binlerce potansiyel müşteriye üstelik açık
arttırma (gittigidiyor.com) usulü ile satabilirsiniz.
Bu model hala girişimciler için
fırsatlar sunmaya devam edecektir. Konsept bazlı düşünme, ihtiyaç/fayda bazlı
segmetasyon modelleri ile yeni markalar oluşturulabilir. Zaman içinde her
kategori kendi alt kategorilerine bölünecektir. İnsan kaynakları sitelerinin
kendi içinde genç profosyoneller, yöneticiler vb gibi alt gruplara bölünme
potansiyeli var.
İNTERNETİ ALTERNATİF BİR SATIŞ/TİCARET KANALI OLARAK KULLANMAK
Mevcut satış kanalları ile
çalışmaya devam ederken daha önce
ulaşamadığınız müşterilere ulaşmak veya mevcut
müşterilerinize rakipten önce ulaşmak adına e-ticaret sitesi kurarak
satış yapabilirsiniz. Bugün klasik kanallarla ürünlerini pazara sunan her firma
için e-ticaret alternatif bir kanal olmuş durumda. Nerdeyse her ürün kategorisi
için kurulmuş bir web sitesi var artık. Dijital pazarlamayı potansiyel
müşterilerinizi diğer sitelerden önce
kendi sitenizden alışveriş yapmasını sağlamak üzere kullanmak
durumundasınız.
İNTERNETİ BİR İLETİŞİM MECRASI OLARAJ DEĞERLENDİRMEK
İnternet’in yeni bir iletişim
platformu olduğu daha yeni yeni anlaşılmakta. Dijital platformlar geliştikçe ve
bu platformlar üzerinden pazarlama yapıldıkça, internet servis sağlayıcı
markalar yeni teknikler geliştirdikçe ve bu konunun uzmanları çıktıkça bu
iletişim süreci de gelişmeye devam ediyor. Bugün web sayfası olmayan bir
firmayı düşünemiyoruz bile. Firmaları geçtim bireylerin bile artık web
sayfaları var. Eğer bir firmanın adını
google’a yazıp sayfasına ulaşamıyorsanız
o firmayla ilgili negatif algılamaların oluşması nerdeyse kesin. Bu nedenle firmalar
için bir web sayfası kurmak nerdeyse moda olmuş durumda. Hatta dijital
pazarlamadan anlaşılan nerdeyse bu web sayfasının kuruluşu. Ancak
internet teknolojileri geliştikçe
dijital pazarlama da boyut değiştiriyor. Bu değişim öyle hızlı ki özel
ilgi alanınızda değilse ne olduğunu ancak birkaç yıl arayla anlayabiliyorsunuz.
Yeni teknolojiler sayesinde internet ortamı iletişimde yepyeni imkanlar
sunuyor. Tabii değerlendirmek şartı ile.
İş modeliniz ne olursa olsun ve bu modelle interneti nasıl
ilişkilendirirseniz ilişkilendirin dijital pazarlama yapmak artık vazgeçilmez
durumda. Ancak dijital pazarlama platformlarını ve tekniklerini kullanma
düzeyiniz iş modelinizle yakından ilgilidir. Biz bundan reel ticaret dünyasında
varolan şirketlerin dijital pazarlamayı kullanması üzerinde duracağız.
DİJİTAL PAZARLAMA NEDİR?
Dijital pazarlama TV, radyo,
dergi gibi geleneksel medyadan uzak yöntemlerle, markanızı ve şirketinizi tanıtmak ve iş geliştirmek amacıyla internet, mobil ve diğer interaktif
platformları kullanmaktır. Dijital pazarlama aynı zamanda interaktif pazarlama,
online pazarlama, e-marketing ve web pazarlama diye de geçmektedir.
Dolayısı ile konvansiyonel pazarlama ile aynı amaçlarla
hareket eden ama yürütüldüğü platform ve tekniklerinin değiştiği yeni bir
pazarlama metodolojisi ile karşı karşıyayız. Bu metodoji de geçen kavramlar;
·
Content Marketing
·
Dijital Pazarlama
·
Email Marketing
·
Google AdWords
·
Google Analytics
·
Landing Page Optimization
·
Mobil Pazarlama
·
SEO
·
Sosyal Medya Pazarlama
·
Usability vb.dir.
Teknikler ve platform değişse de sonuçta aynı amaca ulaşmaya
çalışıyoruz.
·
Mevcut ve potansiyel müşterilerimizle iletişime
geçmek
·
Yeni müşterilere ulaşmak
·
Satış yapmak
·
Marka değerini arttırmak
Bir karşılaştırma tablosunu aşağıda veriyorum.
AMAÇ
|
KONVANSİYONEL PAZARLAMA
|
DİJİTAL
PAZARLAMA
|
Mevcut
ve potansiyel müşterilerimizle iletişim kurmak
|
TV,RADYO,
DERGİ,GAZETE,
OUTDOOR VB
|
WEB SAYFASI
SOSYAL MEDYA
|
Yeni
Müşterilere Ulaşmak
|
OFFLİNE REKLAM
SATIŞ KANALLARI
PROMOSYONLAR
|
WEB SAYFASI
SOSYAL MEDYA
|
Satış
Yapmak
|
SATIŞ KANALLARI
|
E-TİCARET SİTELERİ
|
Marka
Değerini Arttırmak
|
OFFLİNE PAZARLAMA İLETİŞİMİ
|
ONLİNE PAZARLAMA İLETİŞİMİ
|
Dolayısı ile ilk tezimizi söylemenin zamanı geldi: Konvansiyonel
pazarlama yapmayan bir firma dijital pazarlama da yapamaz.
(Zaten dijital pazarlamada başarılı olan şirketlerin aynı
zamanda konvansiyonel pazarlamada da başarılı şirketler arasından çıktığını
gözleyebilirsiniz.)
Dijital pazarlamanın hakkını
verebilmek için pazarlama ile ilgili temel ödevlerin yapılması şarttır. Bu
ödevleri yapmayan bir şirketin dijital pazarlama ile başarılı olmasına imkan
yoktur. Moda diye veya herkes yapıyor diye bu işe yatırım yaparsanız kuvvetle
ihtimal boşa gidecek bir yatırım olacaktır. Çalıştığınız dijital pazarlama
uzmanlarının bu konuda duyarlılıklarını kontrol edin. İyi bir dijital pazarlama
uzmanı konvansiyonel pazarlama da eksikliği olan firmaları uyaracaktır. Eğer
böyle uyarılar gelmiyorsa çalıştığınız ajansı veya uzmanı gözden geçirmenizi
tavsiye ederim.
DİJİTAL PAZARLAMA KİMİN İÇİN?
Sözü fazla uzatmadan dijital
pazarlamadan en çok orta ölçekli şirketlerin faydalanabileceğine inanıyoruz.
Kurumsallaşmış ve yüksek marka değerine ve Pazar paylarına sahip şirketlere
dijital pazarlama taktik düzeyde fayda getirirken küçük ve orta ölçekli şirketlere
katkısı stratejik boyutlarda olacaktır.
RUS AYISI
“YANDEX”
YANKEE
“GOOGLE”a KARŞI
Son otuz yılda memleketimizde
gördüğümüz en büyük pazarlama savaşı 1990’lı yıllarda Ariel ile OMO arasında
yaşanmıştı. Türkiye pazarına giren P&G, Amerikan ordusu Kuveyt için hazırlıklarını sürdürürken Ariel’in pazarlama operasyonunu
planlıyorlardı. Sonrası malum TV tarihimiz en büyük ve kuvvetli reklam
kampanyası ile tanıştı. Ariel yıllarca süren bir pazarlama kampanyası ile OMO’nun karşısında
hem zihin payı hem de Pazar payı anlamında çok kuvvetli konumlar elde
etti.
Benzeri bir pazarlama mücadelesi son yıllarda cep telefonu operatörleri
arasında yaşanıyor. Reklam kuşakları içinde en yüksek payı bu şirketler alıyor.
Daha uzunca bir sürede devam edeceğe benziyor.
Benzeri bir mücadele şu aralar
Yandex tarafından Google’a karşı veriliyor. Google nerdeyse jenerik bir marka
olarak yerleşmiş iken bir arama motoru olarak tek olmadığını Yandex hatırlattı
ve ben de varım dedi.
Yandex dijital platformlar
üzerinden sürdürdüğü kampanyayı klasik mecralara da taşıyarak daha da geliştirdi.
Üstüne bir de promosyon kampanyası (lamborgini) başlattı. İşte yandex kampanyası
da bu aşamada dikkatimi çekti.
Nerdeyse 10 yıldır tek arama
motoru olan Google bu karşı ataktan etkilenir mi? Veya yandex başarılı olur mu?
Bunun kesin cevabını şimdiden vermek doğru olmaz ama bazı kestirimlerde
bulunulabilir.
Her şeyden önce yandexin
pazarlama programı uluslararası pazarlama birikimi ve deneyimlerine dayanmıyor.
Pazarlama teorisi bize bir kategoride kuvvetli bir marka/ürün varken bu markanın
karşısına doğrudan çıkılmaması gerektiğini söyler. Çünkü meydan okuyan bir
markanın - büyük reklam bütçesi ve
üstün ürün ürün veya hizmet bile olsa- müşterinin kafasına girmesi çok zordur. Kuvvetli
bir marka karşısında onunla aynı düzeyde olmanız hatta daha iyi olmanız ve bunu
reklamla desteklemeniz bile yeterli olmaz. Müşteriler daha iyisi var diye
mevcut markalarından kolay kolay vazgeçmiyorlar. Rakibin müşterisini çekerek
büyümeye çalışmak çok risklidir çünkü insanlar için marka değiştirmenin nedenleri
önemsiz olabiliyor. İnsanla bildikleri ve deneyimledikleri ürünler/markalarla
devam etme eğilimindedirler. Bunun bir örneği cep operatörleri arasındaki
mücadelede görülür. MOBİL TELEFON PAZARINDA OLAĞANÜSTÜ BİR PAZARLAMA SAVAŞI
YAŞANMASINA, OPERATÖRLER BİRBİRİNDEN AGRESİF TEKLİFLER SUNMALARINA RAĞMEN
OPERATÖRÜNÜ DEĞİŞTİREN ABONE SAYISI %4’Ü GEÇMİYOR.( http://www.tk.gov.tr_2011)
FMCG pazarında kuvvetli bir
marka yaygın bilinirlik, sadık müşteri
tabanı, sahip olduğu kullanım deneyimi, satış kanallarında yaygın penetrasyon
ve bilinirlik ile pazara hakim ise bu markanın karşısına alternatif bir markayı
çıkarmanın zorluğu ülkemizde de deneyimlenmiştir. Çünkü nihai müşteri bu
markayı ister, bu marka istendiği için satış kanalı bu markaya daha çok yer
ayırır, markanın sahibi olan şirket pazara hakimiyeti nedeni ile Pazar
dinamiklerini iyi takip eder vb. sonuçta gerçekten yeni marka için iş gerçekten çok zordur.
İnternet platformu farklı olsa da
benzeri süreçler yaşanacaktır. Google ülkemizde yıllardır kullanılan tek marka
olarak Türk kullanıcısının alışkanlıklarını çok iyi biliyor. Türk kullanıcı
datasının tamamı elinde. Kim ne arıyor, ne istiyor, değişik müşteri
segmentlerine göre biliyor. Ayrıca sadece internet kullanıcılarına değil pazarın tüm oyuncularına özgü hizmetler
geliştirerek herkesi kendisine bağlamış durumda; Webmaster tools hizmeti ile
bedavaya Web tasarım ve kodlamacılarına
yıllardır hitap ediyor. Analytics ile siteleri, Adsense ile reklamları Adwords
ile reklam verenleri kendine bağlamış durumda. Yani Google Türk siber uzayının
tek hakimidir.
Buna karşılık Yandex 1 yıldır
Türkiye piyasasında ve ne kadar kullanıcı datasını elinde tutuyor olabilir ki
aramalarda bunu değerlendirebilsin.
Bize göre yandex google’a karşı
doğrudan rekabete gireceğine pazarı kanattan kuşatabilir veya bir gerilla gibi
davranıp niche bir alanı ele geçirebilirdi. Yani genel bir arama motoru olmak yerine belli bir segmente (örneğin
gençlere), belli bir uzmanlığa (örneğin akademik) veya belli bir alana odaklı
(örneğin teknoloji, ekonomi) bir arama motoru olabilirdi. Özelleşme, odaklanma ve uzmanlaşma ile hakim
olabileceği yeni bir kategori oluşturabilirdi.
Bunun yerine yandex zor olan yolu
seçmiş ve kafa kafaya rekabete girişmiştir. Bu süreçte başarılı olmasının kesin
olmayan yolu hem online hem de offline’da google’dan daha fazla reklam
harcamasını uzun yıllar yapmasıdır. Ve üstelik
bir karlılık beklentisi olmadan. Aksi takdirde çok küçük bir Pazar payı
ile yetinmek durumunda kalacaktır.
Eğer bu yazıyı okurken yandex’i
bildiğiniz halde kullanma gereği duymayan biri iseniz ve kullanmayı da
düşünmüyorsanız tezimin doğruluğu
konusunda beni onaylamış olacaksınız. 21.03.2013
KONUMLANDIRMA
ODAKLI
WEB SİTESİ
İnternet çağında web sitesi
kurmak moda oldu. Hatta modanın ötesinde bir zorunluluk. Bugün bir firmayı
webde bulamıyorsanız firmanın profosyonelliğinden kuşku duyarsınız. (bkz; http://muratsaylan.blogspot.com/2004/05/cus-hala-m-web-siteniz-yok.html ) Artık Web en önemli referans kaynağı
durumunda.
Web sitesi kurmak dijital
pazarlamanın erken dönemlerinden beri uygulanıyor. Büyük kurumsal şirketlerden
mahallenizdeki bakkalınıza kadar her ticari girişim sahibi internette web
sitesi ve blogları ile yer alıyor.
Doğrusu iş dünyasında web sitelerinin önemi ve pazarlama amaçlı
olarak kullanımı konusunda halen kafa karışıklığı var. Web sitesi kurmak
çoğunlukla sadece web de boy göstermek olurken bazen de müşterileri bilgilendirme ve
tanıtım amaçlı olarak kullanılmaktadır.
Dijital pazarlamanın ustaları
(bkz: http://www.dijitalmarketing.net/2011/08/13/sosyal-medyadaki-en-onemli-kaleniz/)
web siteleri ve blogları şirketlerin
dijital platformlar ve sosyal medya üzerinde ki en önemli kaleleri olduğunu
vurgulamaktadırlar. Dijital pazarlama adına ne yapılıyorsa hepsi esas olarak
potansiyel ve hedef müşterileri web
sitesine çekmek için yapılıyor. Aşağıda ki
resim bunu mükemmelen ifade ediyor. (ilgili yazıdan alınmıştır)

Dolayısı ile dijital pazarlamaya
başlamadan önce iyi bir web sitesi
yapmak zorunludur. Dijital pazarlamaya ilişkin duyduğunuz her şey yani SEO,
SEM, Google Adwords, Facebook, Linkedin, Twitter vb. hedef müşterileri web
sayfası ve bloğuna çekmek için yapılır. Dijital pazarlamada ne kadar başarılı
işler yaparsanız yapın, müşterileriniz web sitenize geldiğinde bir hayal kırıklığı yaşaması yatırımlarınızın
boşa gitmesi demektir. Tıpkı çok iyi reklamlar yapıp, müşterileriniz
satış mağazalarınıza gelince, özensiz mağaza tasarımı ve yetersiz hizmetle
karşılaşması gibi.
Dijital platformlar ve sosyal
medya üzerinden yapacağınız çalışmaların kilit unsuru web sitesi ve bloglardır.
Dijital pazarlamaya başlamadan önce kuvvetli web blogları kurulmalıdır. Ancak
bunun içinde konvansiyonel pazarlama çalışmaları yapılmalıdır.
Sıklıkla ifade ettiğimiz bir şey
var; iyi bir dijital pazarlama çalışmasının ön şartı konvansiyonel pazarlama çalışmasıdır.
Konvansiyonel pazarlamaya dair temel ödevler yapılmadan dijital
pazarlamada başarılı olunamaz.
Bugün web sayfalarının
çoğunluğunun içeriğinin özensiz olduğunu görüyoruz. Konuya önem veren
firmalar görsel tasarıma ağırlık verirken içeriği ıskalamaktadırlar. Dijital pazarlama
ustalarının vurguladığı diğer bir hususta
web sayfasının içeriğinin geliştirilmesidir. Bu içerik sadece bilgi ve
tanıtım ile sınırlı kalırsa eksik kalacaktır.
Dijital platformlar ve sosyal
medya yeni bir iletişim mecrasıdır. Ne eksik ne fazla. Firmanızı ve
markanızı müşterilerinize tanıtacağınız,
neden sizi tercih etmeleri gerektiğini göstereceğiniz yeni bir pazarlama
iletişimi platformudur. Dijital pazarlama iletişiminin başarısı için klasik
(offline) mecralarda yapılacak iletişim için kullandığımız metotlar burda da
geçerlidir.
Kastettiğimiz J.Trout ve A.Ries
tarafından temelleri atılan konumlandırma yaklaşımı ile D. Aaker tarafından
modellenen marka kimliği sistemidir. Web sitesinin görsel ve içeriksel tasarımı
yapılırken bu iki perspektifin göz önünde bulundurulması gerekir.
Web tasarımına geçmeden önce kurum ve marka stratejisi üzerine çalışılarak
şu temel marka sorularının cevabı verilmelidir; Kurum/marka nedir, neden vardır, ne iş yapar, kimi hedefler,
rakiplerine üstünlükleri nelerdir, kuvvetli olduğu ürün alanları hangileridir,
neden onu tercih edelim, kimliği ve kişiliği nedir? Vb.
Konumlandırma; Rekabet ve
tüketici odaklı konumlandırma yaklaşımları ile firmanın/markanın web sitesi
üzerinden konumlandırılması gerekir. Sitenin içerik ve görsel tasarımı bu konumlandırma stratejisi üzerine inşa
edilmelidir. Önce bir konumlandırma çalışması yapılmalı sonrasında bunun web
üzerinden nasıl sağlanacağı üzerine çalışılmalıdır.
Marka kimliği; Konumlandırma
stratejisinden sonra rekabetçi bir marka kimliği sistemi geliştirilmelidir.
Offline iletişimde hedef kalıcı bir marka kimliği sağlanmasıdır. Online
iletişimde de hedef farklı olmamalıdır. Dolayısı ile web sitesi belirlenen
kimlik unsurlarını (görsel ve içeriksel) yansıtacak şekilde tasarlanmalıdır.
Bunun için web sayfa tasarımı web
grafikerlerine bırakılmamalıdır. Kimlik ve konumlandırma stratejisine göre
sayfa tasarımı bir yaratıcı reklam çalışmasından farklı değildir. Görsel
tasarım için art direktörlerden destek alınırken içerik çalışmasını yine kimlik
ve stratejiye uygun olarak metin yazarları yapmalıdır.
Dolayısı ile buradan iki öngörüde
bulunabiliriz;
·
Yakın dönemde kurumsal kimlik çalışmalarında
görsel standartlar içerisine web sayfa standartları da girecektir. Bunu yapan
var mı bilmiyorum ama ben müşterilerime yaptırmaya veya varolan kurumsal
kimliklerine ekletmeye başladım.
·
Dijital ve sosyal medya pazarlaması geliştikçe
“içerik yazarlığı” mesleği oluşacaktır. Tıpkı reklam ajanslarındaki “metin
yazarları” gibi. Zamanla şirketler daha
zengin ve yaratıcı içeriklere ihtiyaç duyacaklar. İçerik oluşturma başlı başına
bir uzmanlık haline gelecektir. Genç pazarlamacıların dikkatine sunulur.
Not: Pazarlama danışmanı Murat
Şaylan geçen yazımda belirttiğim gibi dijital pazarlama üzerine hiç yazmamış
biri olmadığı ilgili yazısını göndererek kanıtladı. Ben de bu yazısına bu
yazımda yer vererek kendisinden özür diliyorum. 03.04.2013
DİJİTAL PAZARLAMA
NOTLARI 1
Dijital
pazarlama konusu değişik vesilelerle
zaman zaman önüme geldi. Her seferinde bir yönünü keşfettiğim bu konu
için son dönemde yoğunlaşmaya karar verdim. Yoğun bir şekilde konuyla ilgili
web sitelerini, blogları ve kitapları okuyorum. En iyi kaynaklar aslında
internette. Konuyla ilgili en iyi kitapta bence Fatoş Karahasan’ın “Dijital
Pazarlamanın Kuralları”. Meraklısına tavsiye ederim. Bir süre dijital platformlar üzerinden
gerçekleşen pazarlama uygulamaları üzerine yazacağım. Asıl ilgilendiğim konu
stratejik pazarlama ve marka yönetimi ile dijital pazarlamanın nasıl
sentezleneceğidir? Ancak bu uzun bir konu. Önce dijital pazarlama ile peşrev
çekmem lazım. Sonra bir güreş tutarız.
Şu kesin; gelecekte dijital pazarlama
daha çok gündemimize girecek. Bilgisayar, yazılım ve telefon arasındaki
entegrasyon gelişen teknolojilerin
yardımı ile artacak. Bu entegrasyon
dijital pazarlamayı daha efektif yapmanın zeminini sağlayacak.
Microsoft akıllı telefonlar için geliştirdiği Windows
Phone işletim sistemi mobil telefon
pazarında oyunun yeniden kurulmasını sağlayacak. Windows phone ve Skydrive uygulamasının sağladığı senkronizasyon ile
insanlar, telefonları ile bilgisayarlarını entegre bir şekilde
kullanacaklar. Bunun kolaylığını ve keyfini yaşayanlar Windows phone’lu telefonları ve tabletleri
daha çok talep edecekler.
Nokia, Windows phone’lu Lumia
serisi ile gerileyişini durdurup yeniden yükselişe geçecektir. Tabii bunun için
bazı pazarlama problemlerini çözmeleri gerekir. Ancak ciddi bir potansiyeli
yakalamış durumdalar. Bana göre özellikle androidli telefonları ciddi bir
tehdit bekliyor. Zaten bilgisayarınızda Windows kullanıyorsanız neden telefonunuzda da Windows olmasın,
üstelik iki cihazı bütünleşik bir şekilde kullanabilirken.
Yakın dönemde cep telefonu
pazarında hakim olan markalar bilgisayar
işletim sisteminde de hakim olan markalar olacaktır. Eğer android atağa kalkıp
bilgisayarlarda da kullanılmaya başlamazsa yavaş yavaş silinecektir. Bu durumda
android kullanan telefon markalarının mutlaka Windows phone kullanmaya
başlamaları gerekir. Örneğin samsung. Aksi takdirde pazarda pay kaybedecektir.
Nokia, Windows ile işbirliğine
gitmesi makus talihini yenmesini sağlayacaktır. Windows işletim sistemi ile çalışan
bir tablet çıkarmasının tam zamanı. Windows işletim sistemli
telefon-tablet-bilgisayar üçlüsü yepyeni uygulamaların önünü açacaktır.
Microsoft çok hızlı bir şekilde
Windows phone uygulamalarını geliştirip müşterilerinin kullanımına sunmalıdır.
Şu anda Ios ve Android bu konuda önde ve tüketicilerin tercihlerini
etkiliyorlar.
Yakın gelecekte Ios ve Windows
işletim sistemleri telefon-tablet-bilgisayar
üçlüsünü belirleyecektir. Hem donanım hem işletim sistemine sahip olan Apple ile Microsof’tla işbirliği
yapan telefon şirketleri (Nokia,HTC,
vb) rekabet edecektir. Telefon şirketlerinin şu aralar Windows işletim sistemi
hakkında alacakları kararlar geleceklerini belirleyecektir.
Microsoft’un Apple karşısında çok
kuvvetli bir üstünlüğü var. Microsoft baştan beri iş amaçlı bilgisayarlarda yazılımları en yaygın
kullanılan şirkettir. Herkes onu windows ile bilir ama ERP ve CRM (Dynamics
gibi) gibi programları da mevcuttur. Microsoft şimdi bu tür “business software”ları
iş insanlarının cep telefonlarında da kullandırmalıdır
(Hatta Nokia bu konuda Microsoft’u zorlamalıdır). İş yazılımlarının Windows phone uygulamaları
iş insanlarının hayatını ciddi anlamda kolaylaştıracaktır. Düşünsenize bir
satış müdürüsünüz, seyahattesiniz (otelinizde internet yok veya kesik) ve akşam
Nokia Lumia telefonunuzdan Microsoft Dynamics’in uygulaması ile günlük satış
raporlarının tamamına ulaşabiliyorsunuz.
Microsoft, cep telefonu pazarına hitap edecek şekilde
ürünlerini başarılı bir şekilde yönlendirirse, çapraz satış ile ürün satışları
arasında rekabet edilemeyecek bir sinerji yakalayacaktır. CRM yazılımı almak
isteyecek bir şirket bilgisayarlarda
Windows, telefonlarda da Windows varsa pekala önceliği Microsoft Dynamics
olacaktır.
Microsoft burda da durmamalı değişik işletme fonksiyonları (örneğin satış) ve sektörler (örneğin inşaat,
lojistik) için Windows phone’lu telefonlarda kullanılabilecek mobil iş
yazılımları geliştirmelidir. Bu konuda telefon şirketleri ile de işbirliği
yapabilirler. Bir düşünün tüm ülkeye dağılmış bir satış teşkilatı günlük satış
ve tahsilatlarını ve ziyaret notlarını Nokia Lumia’ya yüklü bir yazılım ile
merkezdeki Microsoft Dynamics’e aktarıyor ve yurtdışı seyahatinde olan satış
müdürü havaalanında da günlük olarak raporları görüyor. Bu hizmeti verebilen
bir yazılım-telefon şirketi ile kimse rekabet edemez.
Dijital pazarlama ile başlayıp
teknoloji pazarlaması üzerine görüşlerimizle devam ettik. Bunun bir sebebi www.teakolik.com sitesini okumamdır.
Teakolik okumanın yan etkisi sanırım. Ancak bir pazarlamacı olarak bu siteyi
okuyunca dünyayı daha farklı görmeye başladığımı söyleyebilirim. Bunun kanıtı
bu yazıdır.
Peki bütün bunların dijital
pazarlama ile ilgisi nedir derseniz?
Cep telefonu-tablet-bilgisayar
üzerine kurulu ve entegre bir dijital platform pazarlama dünyası için yepyeni ufuklar açılacaktır. Ve bana göre daha
göremediğimiz çok şey var.14.03.2013
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Krizde Satış Gliştirme
HEDEF MÜŞTERİ SEGMENTİ BELİRLEMEK ÖNEMSİZ MİDİR? Hedef müşteri kavramı, pazarlamanın en çok kullanılan kavramlarından biridir. Pazarlama...
-
Bayilere prim vermek satış yönetiminin en önemli kararlarından biridir. Prim nasıl verilecek, ne kadar verilecek, nasıl ödenecek, ne zaman...
-
Ekonomik Durgunluk veya Krizin Panzehiri: Pazarlama (Yazının önceki bölümü için tıklayınız) Ekonomik krizin işletmeler üzerinde yapıs...
-
SATIŞ RİSKİNİ NASIL YÖNETMELİ? Satış faaliyetinin en önemli aşamalarından biri satış riskinin yönetimidir. Katıldığım satış eğitimler...
-
KONUMLANDIRMA ODAKLI WEB SİTESİ İnternet çağında web sitesi kurmak moda oldu. Hatta modanın ötesinde bir zorunluluk. Bugün bir f...
-
Marka değeri yüksek ve markalar liginin ilk üçünde yer alan markaların/firmaların ortak özellikleri şunlardır: · Tüketiciyi feth...