PAZARLAMANIN TEMEL KURALLARI VE TÜRKİYE LPG PAZARI
Yaklaşık 10 yıl LPG sektöründe çalıştım. Aşağıdaki yazı Al Ries ve J.Trout'un pazarlama konsepti ile LPG sektörüne ilişkin bir değerlendirmedir. Burada ifade ettiğim farklı toplumlarda ürün marka oluşumu konusundaki düşüncelerim bildiğim kadarı ile bana aittir. Literatürde bu konuda bir çalışmaya rastlamadım. Konu üzerinde çalışılmayı bekliyor.
Bu başlığı okuduğunuzda
pazarlamanın temel kuralları mı varmış? veya nereden çıktı bu kurallar diye
düşünebilirsiniz. Ancak 1970’li yıllarda
“positioning” makaleleriyle pazarlama ve
reklam dünyasına damgasını vurmuş iki pazarlamacı (jack Trout ve Al Ries) bu kuralların olduğunu ve bir pazarlama
sürecinde mutlaka dikkate alınmaları gerektiğini söylüyorlar. Bu kuralları
bilmiyor olabilirsiniz ancak şimdi bunları tartışmak gerektiğine inanıyorum. Bu
tartışma bize alternatif yolların olacağını gösterecektir.
Neden bu kuralları dikkate alalım diye
düşünebilirsiniz. Bunu cevaplamadan önce jenerik markalar üzerinde düşünmekte
fayda var. Jenerik markalar hakkında mutlaka bir fikriniz vardır. Hatta şu anda
bile zihninize bir kaç kelime düşmüştür bile. Kısaca marka ile ürün özdeşleşmiş
ve günlük dile yerleşmişse bu markaları jenerik marka olarak isimlendiriyoruz.
Örnek mi? İşte size Türkiye’den örnekler: Selpak (kağıt mendil),Sana
(margarin), Aygaz (tüplügaz),jilet (traş bıçağı,gillette), nescafe(hazır
kahve), pimapen(pvc pencere sistemi), atari (bilgisayar oyunu), kot (bluejean )
. Daha onlarca örnek var. Bu markalar piyasaya çıktıklarında temsil ettikleri
ürünlerin ilk ve tek örnekleri olmaları sebebi ile marka ismi aynı zamanda
ürünün ismi haline gelen markalardır. Kendi adıma kot pantolununun aslında ürün
değil bir marka olduğunu öğrendiğimde çok şaşırdığımı hatırlıyorum.
Peki Amerika’da da jenerik
markalar olduğunu biliyor muydunuz? Bizdeki “selpak”ın karşılığının Amerika’da
“kleenex” olduğunu , “xerox”un fotokopi anlamına geldiğini, “Scotch teyp”in
seloteyp olduğunu, Band-Aid’in yara bandı olduğunu biliyor muydunuz? (diğer örnekler; Q-Tips
kulak temizleme çubuğu, jello puding,Krazy Glue yapıştırıcı, Saran Wrap strech
film, Gore-Tex su geçirmez kumaş).
Farklı tarihlere, farklı
kültürlere, farklı sosyal dokulara sahip olmalarına rağmen her iki ülkedede
insanların ürün-marka kavrayışlarının ortaklıklar sergilemesi sizce ilginç
değil mi? Neden Türkler kağıt mendile “selpak” derken Amerikalılar “kleenex” demişlerdir? Çünkü bu
olgu insanların ürün-marka kavrayışlarında farklı ülkelerde de olsa ortak
noktalar bulunduğunu göstermektedir. Amerikalı kağıt mendille ilk kez “kleenex” ile tanışmıştır ve ona göre kleenex
kağıt mendil olmuştur. Bir Türk kağıt mendille “selpak” ile tanışmıştır ve
selpak kağıt mendil olmuştur. Farklı tarihler,farklı kültürler, farklı
sosyal-ekonomik seviyeler fakat aynı davranış tarzı. Ülkeler değişsede insanlar
bir ürünü hangi marka ile tanımışlarsa bu marka ile ürünü özdeşleştirmişlerdir.
Bu markaların özelliği
tüketicinin zihnine ilk sıradan girerek birinciliği almalarıdır. Tüketici
zihnine birinci olarak giren bu markalar aynı zamanda pazarda da birinci
olmuşlar ve uzun yıllar birinciliklerini korumayı başarmışlardır. Bu aşamada
“pazarlama kuralları”na yavaş yavaş geçebiliriz. Bu kurallardan biri “zihin
kuralı”dır(zihinlere ilk girmek, piyasalarda ilk olmaktan iyidir.) Bu kurala
göre pazardaki başarınızı piyasaya giriş sıranız değil zihinlere giriş sıranız
belirler. Pazara ilk çıkan kişisel bilgisayar MITS Altair 8800’dü. Ancak bugün
bunu kaç kişi bilir? Du mont ilk TV, Hurley ilk çamaşır makinesi idi. Ancak
şimdi hiç biri yok piyasada. Sektörümüzde Türkiye’de İpragaz’ın kuruluş tarihi
Aygaz’dan daha öncedir. Aralarında yaklaşık bir yıl vardır. Ancak Türkiye’de
tüplügaz’ın adı Aygaz olmuştur ipragaz değil. Aslında burada bir düzeltme
yapmak gerekecektir. Tüplügaz Aygaz’dır . Ancak bu Türkiye’nin doğu illeri için
geçerli değildir. Türkiye’nin doğusunda tüplügaz ipragaz’dır. Türkiye’nin
batısında insanlarda nasıl bir aygaz ve gri tüp bağlılığı varsa aynı şekilde
doğusundada ipragaz ve mavi tüp bağlılığı vardır. Çünkü her iki marka bir yıl
arayla pazara girmiş ancak ipragaz doğu illerine yoğunlaşıp tüketici ile
tanışırken, aygaz batı illerine yayılmış tüplügazı tanıtmıştır. Bugün Aygaz’ın
tüplügazla özdeşliğinin hakim olmasının tek sebebi Türkiye’nin 1960’lı
yıllardan beri batı illeri merkezli gelişirken doğu illerinin ihmal
edilmesidir. Nüfusun Türkiye’nin batısında yoğunlaşması ve kültürel olarak
batının belirleyici olması sebebi ile Aygaz jenerik marka olmuştur. Eğer
doğunun nüfusu artsaydı ve doğu merkezli bir gelişme yaşansaydı tüplügazda jenerik
marka İpragaz olurdu. Ki doğu illerinde de halen böyledir. Zihinlere giriş
sırası pazar sırasınıda belirlemiştir. Bugün batıda Aygaz’ın uzun yıllardır
ezici bir pazar hakimiyeti varken doğuda pazar hakimiyeti ipragaza aittir. Sektörümüzdeki
bu örnek “zihin kuralı”nın bize geçerli olduğunu göstermektedir.
Zihin kuralına göre tüketicinin
zihninde ilk olmak, piyasalara ilk sıradan girmekten daha iyidir. Jenerik
markaların ortak özelliği piyasaya giriş sırası farklı olsada tüketici zihnine
ilk sıradan girmeleridir.
Zihin kuralı “algı kuralı”nın (pazarlama
ürünlerin değil algıların savaşıdır) uzantısıdır. Pazarlama ürünlerin değil
algıların savaşıdır. Bu nedenle zihin pazardan önce gelmelidir. Ürün ve Pazar
pazarlamada belirleyici olsaydı Toyota Japonya’da da ve ABD’de de birinci
olurdu. Ancak gerçek öyle değil. Toyota Japonya’da birinci iken ABD’de
Honda’nın gerisinde kalmıştır. Aynı şekilde Honda ABD’de birinci iken
Japonya’da Toyota ve Nissan’ın ardında üçüncü. Ürünler ve teknolojiler aynı
olmasına rağmen neden iki ülkede farklı Pazar başarısı var? Çünkü algılar
farklı. Eğer pazarlama ürünlerin savaşı olsaydı bir ülkede başarılı olanın
diğer bir ülkede de aynı başarıyı göstermesi beklenirdi. Ancak böyle olmuyor. Çünkü ürünler aynı olsada
algılar, izlenimler farklı ve savaşı bu algıları iyi yönetebilenler kazanıyor.
Bugün bir Japon için Honda her şeyden önce motosiklettir. Ve iyi bir motosiklet
üreticisinin iyi bir otomobil üreticisi olamayacağını düşünmektedir.
Tüplügazda Aygaz tüketici
tarafından en güvenli tüp olarak algılanmaktadır. Aynı zamanda ilk tüptürde.
Tüketici Aygaz tüptür o halde iyidir diye düşünmektedir. Bu onun kanaati ve
algısıdır. Ve yıllar bu algının kolay kolay değişmediğini göstermektedir.
Peki sektördeki en iyi tüp Aygaz
tüpü müdür? Kuşkusuz hayır. Sektördeki bütün firmalar piyasaya aynı tüpü
sürmüşlerdir. Tüpü faklılaştıran ve
gerçekten en iyi tüpü piyasaya süren firma BP olmuştur. (Çok daha sonralarıda
worldgaz). Bp tüpü teknik özellikleri ve kullanım avantajı ile diğer tüplerden
farklılaşan üstün bir tüptür. Ancak geçen
on yıla rağmen pazarda hatırı sayılır bir başarı söz konusu değildir. Daha iyi
bir tüpe sahip olmak Pazar başarısını getirmemiştir. Bu bizi başka bir kural ile tanıştırıyor.
“Liderlik kuralı”(ilk olmak üstün olmaktan iyidir). Bu kurala göre ilk olmak
(kuşkusuz tüketici zihninde ilk olmaktan bahsediyoruz) daha iyi olmaktan daha
iyidir. Pazarda ilk sırada girmediyseniz daha iyi bir ürün çıkararak daha
başarılı olamazsınız. Pazarlama savaşında ürününüz daha iyi olsada bu size
birinci firmayı altetme imkanı vermez. Pazara birinci sıradan giren ve
birinciliği alan firma bu başarısını devam ettirir. Çünkü insanlar
ellerindekilerle devam etme eğilimindedirler. Karınız veya kocanızdan daha iyi
biriyle tanıştınız diye hemen eş değiştirmezsiniz. Tüketicilerin fikirlerini
değiştirmek zordur. Tüketiciyi onun zihnine ilk giren markadan daha iyi bir
marka olduğunuz konusunda ikna etmek oldukça zordur. Bu nedenle daha iyi olmaktansa tüketicinin
zihnine ilk giren olmak tercih edilmelidir. Aygaz tüketicinin zihnine ve tabi
evlerine ilk giren marka olarak lider markadır ve daha iyi bir tüpe sahip
olsanızda tüketiciyi bu konuda ikna etmek gibi bir işiniz vardır ve bu
gerçekten çok zordur.
Daha iyi bir tüpe sahip olmak
Pazar lideri ile savaşmak için yeterli değildir. Çünkü o liderdir. Bpgaz’ın
daha iyi bir tüp üretmesine rağmen başarılı olamaması “liderlik kuralı”nın
bizim sektörümüzde de geçerli olduğunu göstermektedir. Aynı şekilde eğer
pazarlama ürünlerin savaşı olsaydı BP , Aygaz karşısında çok başarılı
olmalıydı.
Bu markalar J.Trout'un
"pazarlamanın 22 kuralı" kitabında geçiyordu. Türkçe'deki jenerik
markalar ile Amerika'daki jenerik markaları kıyaslamak istiyordum. Aslında
farklı ülkeler ve kültürler olmasına rağmen iki ülkede birden jenerik marka
kavramı olması bana ilginç geldi.
İnsanların her iki ülkede de
ürünleri ilk tanıdıkları marka ile isimlendirmeleri tüketici algısı ve
davranışı konusunda ortak, evrensel bazı modlar olduğunu düşündürdü. Konu
üzerinde halen düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder