BÜYÜME STRATEJİLERİNİN
GELİŞTİRİLMESİ
Pazarınızda
stratejik bir analiz yaparak SRA’larınızı tespit ettik. Ve bazılarınız daha da
ileriye giderek bir marka inşa ettiniz. Elinizde artık işinizi sürdürmek için
ihtiyaç duyduğunuz kuvvetli silahlarınız var. Ancak savaşı kazanabilmek için bu
silahların bakımını yapmanız, doğru hedefe ateş edip etmediğini kontrol
etmeniz, ayarları bozulduysa kalibre etmeniz yeri geldiğinde modifiye ederek
güçlendirmeniz hatta değiştirmeniz gerekecektir. Dolayısı ile sahip olduğunuz
varlıklar ile işinizde karlı bir ticareti sürdürmek için bu varlıkları
hedefinize ulaşacak şekilde kullanmanız zorunludur.
Bu bölümde
işinizi büyütmek için size bir konsept kazandıracak tekniklerden,
yaklaşımlardan bahsedeceğiz. İşinizi sahip olduğunuz varlık ve yetkinlikler ile
rassal bir sürece bırakamayacağınıza göre bu perspektifler size yeni görüş
açıları kazandıracaktır.
Başlıca büyüme
stratejileri aşağıda belirtilmiştir.
Öncelikle
mevcut ürünleriniz ve pazarlarınızda bir büyüme potansiyeli yakalanmalıdır.
Bunu işin canlandırılması bölümünde
inceleyeceğiz. Bu alanı iyi değerlendirir ve büyümeyi gerçekleştirirseniz bir
zaman sonra marjinal büyümenin azaldığı bir noktaya gelirsiniz. Bu durumda
mevcut ürünleriniz ve yetenekleriniz ile büyüyebileceğiniz yeni alanlara
yönelmelisiniz. Daha sonra yeni iş alanları ve yurdışı pazarlara açılma
alternatifleri gündeme gelecektir
Büyüme stratejileri- İşin Canlandırılması
- İşin Geliştirilmesi
- Yeni İş Alanlarına Girilmesi
- Yurtdışı Pazarlarına Açılım
İşin Canlandırılması (Energizing
the Business)
Taş yerinde ağırdır. Yeni ürünler
geliştirerek yeni pazarlara girerek risk almak yerine deneyimli olduğunuz ürün
ve pazarlarda , operasyonel yetkinlikleriniz ile mevcut işinize odaklanmak daha
az risklidir.
İşinizi canlandırmada dikkate
alacağınız yöntemler şunlardır.
- Kullanımı arttırmak
- Yeni Kullanım Alanları Bulmak
- Yeni pazarlara Girmek
- Markayı Yeniden Konumlandırmak
- Ürünü Güçlendirmek
- Mevcut Ürünleri Kullanmamak
Kullanımı Arttırmak;
Kullanımı arttırmanın bir çok
avantajı vardır. Öncelikle kendi müşteri tabanınız üzerinden hareket edeceksiniz.
Yani daha maliyetli olan yeni müşteri kazanımına yönelmeyeceksiniz.
İkincisi kendi pazarını koruma kaygısı
içinde olan rakiplerinizin rekabetçi tepkilerini çekmeyeceksiniz. Pazardan daha
çok pay almak yerine pazarı büyütmek hem daha kolay hem de daha kazançlı
olabilir.
Kullanımı arttırmanın başlıca iki
yolu vardır,
·
Kullanım Sıklığını Arttırmak; Bilinirliği yüksek bir marka daha
sık kullanılacaktır. Bu nedenle hatırlatıcı iletişim ile marka gündemde
tutulabilir. Aynı zamanda markanın düzenli kullanımı yönünde de bir iletişim
yapılabilir. Kullanımı kolaylaştırmak kullanım sıklığını arttırabilecek diğer
bir yöntemdir. Teşvikler oluşturmak da kullanım sıklığını arttırır. Ürünün
kullanımına tersten bakılarak sık kullanım bir problem yaratıyorsa bunun önlenmesi
yoluna da gidilebilir.
·
Kullanım Miktarını Arttırmak; Benzeri teknikler kullanım miktarını
arttırmak içinde kullanılabilir. Burada hedef tüketicinin ürününüzü satınalma
anında cüzdan payının arttırılmasıdır. Ve ihtiyaçlarının uzun süreli karşılanmasıdır
ki rakibinizden mal almasın.
Yeni Pazarlara Girmek;
Mevcut ürünle
veya marka ile yeni bir Pazar kesimine veya aynı pazarın farklı bir kesimine
girilebilir. Bunun için belki üründe bazı modifiyeler yapılabilir. Daha çok
erkeklerin kullandığı bir ürünü bazı modifikasyonlarla kadınlar için daha uygun
hale getirilebilir. PS3 bir oyun konsolu olmasının yanısıra aynı zamanda bir
blue-ray oynatıcıdır. Buzdolapları sadece evlerin tercihi iken boyutu
küçültülünce ofislere de taşınmıştır. Veya bebek bisküvisi genç bekarlar için iyi bir kahvaltı
alternatifi olabilir. Fakat en somut örnek Dove Men Care serisidir. Yaklaşık 15
yıldır feminen bir marka olan Dove ilk defa erkekleri hedefleyerek yeni bir
ürün serisi çıkarmıştır.
Markayı Yeniden KonumlandırmakZaman içinde mevcut marka hedef Pazar ve tüketici segmentinin beklentilerine karşılık veremeyecek hale geldiğinde veya yeni gelişen bir segmente ve ihtiyaçlara dönük olarak yeniden konumlama çalışması yapılır.
Ürünü Güçlendirmek
Ürünler
özellikle olgunluk dönemlerinde satışlarında durgunluk başlar ve sıradanlaşır. Rakipleri
ile farklılık algısı azalmaya başlar. Bu durumda ürünü ve ürün değer zinciri
üzerinden bir güçlendirme çalışması yapılır. Mümkünse ürünün fiziksel
özellikleri geliştirilir, ambalajında değişiklikler yapılır. Ürünün değer
zinciri (satınalma,lojistik, satış sonrası hizmetler gibi) üzerinden de bir
çalışma yapılarak yeni noktalar bulunabilir.
2004 yılına
kadar P&G Pantene ve diğer şampuna markalarına o kadar focuslanmıştı ki
Elidor kan kaybetmeye başlamıştı. Reklamı ya yapılmıyor ya da az yapılıyordu.
Ambalajları artık eskimişti. Tüketicilerde bıkkınlık duygusu veriyordu. Elidor
eski dönemlere ait bir şampuan gibi
algılanıyordu. Ancak aynı yıl Elidor için yeni bir kampanya
uygulanmıştır. Elidor yepyeni bir ambalaj serisi ile yeniden canlandırılmıştır.
Mükemmel bir reklam filmi ile dikkatleri üzerine çekmiştir. Benzeri bir çalışma
2010 yılında yeniden uygulanmıştır. Sonuçta Elidor yeniden modern bir marka
algısı kazanmıştır.
Mevcut Ürünleri Kullanmamak
Bu alternatif özellikle yeni teknolojiler
mevcut ürün tabanınızı tehdit etmeye başladığında dikkate alınmalıdır. Mevcut
yatırımlar ve değişim maliyetleri nedeni ile yeni teknolojiye geçmekte tereddüt
ederseniz başka bir rakibinize fırsat vermiş olursunuz. Bu konuda Gillette’in
pek bilinmeyen bir hikayesi vardır. 1960’lı yıllarda paslanmaz çelik
teknolojisi ilk çıktığında Gillette daha az bıçak tüketileceği endişesi ile
buna karşı çıkmıştır. Ancak rakipleri bu teknolojiye geçiş yapmış ve
Gillette’in Pazar payı % 70’ten % 55’e kadar düşmüştür. Firma yeni teknolojiye geçiş yaptığında iş
işten geçmişti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder