Bayilik sisteminde şirketle
bayiler arasında ve bayilerin kendi aralarında doğal olarak bir rekabet vardır.
Rekabet şirketin hedeflerine ulaşması için gereklidir. Ancak bu rekabet bir doz
aşımında çatışma haline gelebilir. Rekabet ile çatışma arasındaki farkı tarafların
birbirleri ile ilişkileri belirler. Taraflar birbirlerini hedeflerine ulaşmada
engel ve hasım olarak görüyorsa çatışma vardır. Taraflar hedeflerini birlikte
gerçekleştirmeye çalışıyor ve bunu kontrollü bir şekilde yapıyorlarsa rekabet
vardır. Çatışan taraflar birbirleri ile, rekabet eden taraflar çevreleri ile
(Pazar ve rakipler) mücadele ederler. Rekabet olumludur ancak çatışma kontrollü
değilse genelde olumsuz sonuçlar getirir.
Şirket ile bayi arasında çatışma
varsa bu çatışmanın düzeyi ve kaynakları tespit edilmelidir. Çatışma düzeyini
üç faktör etkiler
1. Konunun
taraflar için ağırlıklı önemi
2. Çatışmanın
tekrar sıklığı
3. Ve
çatışmanın şiddeti.
Bu üç faktöre göre çatışma
düzeyini düşük, orta ve yüksek olarak tanımlayabiliriz.
Çatışma düzeyi genel olarak
bayilerin tamamı ile ilgili olabilir veya bir bölgenin bayileri veya tekil
bayilerle olabilir. Alınan bir karar veya uygulanan bir politika bayilerin
tamamını ilgilendiriyorsa bayilerin tamamı ile, bütün satış cephesinde bu
çatışma yaşanır. Bayilerin ticari faaliyetini ve sonuçlarını etkileyecek
kararlar bu niteliktedir.
Bölgesel veya tekil bayilere
münhasır konularda da çatışmalar olabilir. Ancak bu çatışmanın riskleri
öncekinden düşüktür ve göreli olarak daha basit önlemlerle çözülebilir.
Çatışma yönetilemezse ve
çözülemezse şirketler için ağır ticari sonuçlar doğurabilir. Tek tek veya
bölgesel bayilerin kaybı, rakibe
transferi vb. gerçekleşebilir. Her
ikiside şirketler için satış hacmi ve ticari kar kaybı demektir. Bu nedenle,
şirket yönetiminin bayi kanalındaki çatışmaları bilmeleri, takip etmeleri ve
proaktif önlemler almaları şarttır.
Çatışma düşük düzeyde
gerçekleşiyorsa konu bayi yöneticisinin sorumluluğundadır ve onun çabası ile
çözülebilir. Yüksek düzeyli çatışmalar ise kesinlikle üst yönetimin
sorumluluğundadır. Bu konular satış ekibinin insiyatifi ile çözülemez.
Stratejik değerlendirmeler ve kararlar alınması gerekebilir. Bunu ise ancak üst
yönetim yapabilir.
Orta düzey çatışmalar ise ilerde
yükselecek çatışma konularına işaret eder. Bu çatışma bölgesinde yer alan
konuların satış yönetimi tarafından çözümlenmesi beklenir. Ancak üst
yönetiminde kayıtsız kalmayacağı bir çatışma bölgesidir. Bu alandaki çatışma
konularının takibi ve sonuçların izlenmesi üst yönetim tarafından sağlanmalıdır.
Çatışma yönetiminde rol ve sorumluluklar için aşağıdaki şema fikir verecekti
Çatışmayı yönetebilmenin birinci
adımı çatışma kaynaklarını doğru tespitidir. Onlarca ana konu ve yüzlerce tali
konuda çatışmalar yaşanabilir. Fakat bütün konular 7 ana başlıkta toplanabilir.
1. Rol
uyuşmazlıkları
2. Kaynak
kıtlığı
3. Algılama
Farklılıkları
4. Beklenti
farklılıkları
5. Karar alanı
Uyuşmazlıkları
6. Hedef
Uyuşmazlıkları
7. İletişim
Zorlukları
Rol Uyuşmazlıkları
Taraflar arasında sözleşme ve
protokoller ile tanımlanmış rol ve sorumluluklara aykırı hareket halinde
yaşanır. Şirket bir bölgeye münhasır bayilik vermiş ve bunu sözleşmede deklare
etmesine rağmen ikinci bir bayilik açıyorsa rol uyuşmazlığı vardır. Veya
tersine, bayi sözleşmede tanımlanan bölgenin dışında satış yapıyorsa aynı
uyuşmazlık vardır. Böyle bir çatışma durumunda taraflar sözleşmeden doğan
haklarını talep edebilir ve kullanabilirler. Tarafların rol ve
sorumluluklarının yazılı hale getirilmediği yani bir sözleşmenin olmadığı,
roller konusunda fikir birliğinin sağlanmadığı ortamlar çatışmaya gebedir. Rol
uyuşmazlığından kaçınmak için bayi-şirket ilişkisini belirsizlik altında
bırakmamak gerekir.
Kaynak Kıtlığı
Müşterilerin cüzdanlarından
alınacak pay geliri, ve karı belirler. Ancak bu payda özellikle rekabet
tarafından kısıtlanmıştır. Şirket ve bayilerin karlılığı öncelikle bu paya
bağlıdır. Yani sonsuz değildir ve kısıtlıdır. Tarafların ticari karlılığını
etkileyecek, baz iskonto, prim vb. unsurlar birer çatışma nedenidir. Belli bir
bölgeyle sınırlanmış bayiler için müşterilerde kıttır. Bu nedenle müşteri
sayısını arttırmak için farklı bölgelere yönelmesi çatışma doğurur. Veya bazı
şirketlerin bayilerini atlayarak doğrudan müşterilerine satış yapması da (sözleşmeye aykırı şekilde) bir çatışma
nedenidir.
Algılama Farklılıkları ve İletişim Zorlukları
Algılama farklılıkları ve
iletişim zorlukları birlikte değerlendirilebilir. Şirket ile bayi arasında
kaliteli ve etkin bir iletişim yoksa
algılama farklılıkları kaçınılmazdır. Bir kampanya duyurusunu bir bayi
zamanında alamadıysa ve bu kampanyadan yararlanamadıysa çatışma doğacaktır.
Bunun bir nedeni de tarafların birbirlerinden yanlış beklentiler içinde
olmaları veya bu intibaı vermesi de olabilir. Kültürel farklılıklarda algılama
sorunlarına yol açabilir. Yerel kültürleri tanımak ve bu kültüre saygı duymak
zorunludur. Bilgi akışını doğru yapmayan bir firmayı mutlaka çatışmalar bekler.
Örneğin firma fiyat değişikliğini bir bölgeye zamanında duyuramadıysa veya
distribütör fiyat değişikliğini bakkaldan,marketten öğreniyorsa bir çatışma
geliyor demektir.
Beklenti
Farklılıkları
Taraflar arasında yanlış öngörü
veya öngörü eksikliğine bağlı olarak gerçekleşir. Bir bayinin, firmanın Pazar
ve marka gücüne ilişkin yanlış öngörüsü hayal kırıklığına ve çatışmaya yol
açabilir. Tahminlerle alınan kararlarda böyle bir çatışmaya sebebiyet verebilir.
Karar Alanı
Uyuşmazlıkları
Taraflar arasında hangi
kararların kim tarafından alınacağı netleştirilmemişse bir çatışma doğabilir.
Sözleşmeler bu açıdan önemlidir. Nihai perakende fiyatını kendine göre
belirleyen firmanın fiyat listesini dikkate almayan bir bayi ile çatışma
kaçınılmazdır. Arızalı ürünlerin ne olacağı, ürün iadesinin nasıl olacağı,
satış sonrası hizmetlerin maliyetlerinin kime ait olacağı netleştirilmemişse
çatışma kaçınılmazdır. Sorunun çözümü sözleşme ile fikir birliğine
varılmasından geçer. Ancak her zaman sözleşmede yeterli gelmeyebilir.
Hedef
Uyuşmazlıkları
Şirket ve bayilerin hedefleri
arasında da uyuşmazlıklar olabilir. Şirket bölgede Pazar payını arttırmak
istiyorsa fakat bayinin amacı ticari risklerini düşürmekse bir uyuşmazlık
yaşanacaktır. Çünkü satış artışı için bayi açık hesap riskini arttırmak zorunda
kalacaktır ve bu bayinin hoşuna gitmeyecektir. Yani şirketin yüksek Pazar payı
veya yüksek kar hedefi, bayilerin karlılık hedeflerini olumsuz etkileyecekse
çatışma mutlaka yaşanacaktır. Veya şirket
yeni bir bölgeye girerek satışlarını arttırmak istiyor fakat bayi bunun
getireceği ilave personel,araç vb. yatırımları yapmak istemiyorsa yine çatışma
doğacaktır.
Hedef uyuşmazlıklarının çözümü
için iki tarafında kazacağı formülleri bulmak gereklidir. Faydanın tek tarafın
lehine olduğu durumlar çok sıkıntı verir ve kopuşlar olabilir. Genelde bayiye
kazancı iyi anlatılamadığı içinde bu tür çatışmalar yaşanabilir. Çözümü bayiye
kazancını iyi anlatacak sistemlerin devreye alınmasıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder